MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : BeraatGümrük Müşaviri olan bir kısım sanıkların ihracatçı 11 şirketin sahibi, ortağı ve yetkilisi olan bir kısım sanıklar ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek eksik vergi ödenmesini temin için ithal edilen malların Çin malı olmasına rağmen Malezya menşeili gibi göstermek suretiyle sahte fatura ve sahte gümrük giriş beyannamesi düzenlediklerinin iddia olunmasına, 04.11.1999 gün ve 23866 sayılı resmi gazetede yayımlanıp 04.02.2000 tarihinden geçerli olan ve suç tarihinde yürürlükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun geçici 6. madde 6. fıkra hükmüne göre “gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu’nun devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır” hükmüne nazaran, sanıkların eylemlerinin suç ve iddianame tarihi itibariyle yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 64/1. maddesi yollamasıyla 339/1. (5237 sayılı TCK.nun 204/2.), maddesinde yaptırıma bağlanan memurun resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturduğunun kabulüyle yapılan incelemede gereği görüşüldü;5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabii olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/3. maddesinde öngörülen asli zamanaşımının, kesici son işlem olan sanıkların sorgularının yapıldığı 16.01.2004 ve 28.05.2004 tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.