Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3276 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8191 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 06.06.2014 gün ve 301 Esas, 4381 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Asıl davada davacı vekili, borçlunun alacaklı olduğu icra dosyasından haczedilerek gelen paranın paylaşımı için düzenlenen sıra cetvelinde birinci sırada bulunan davalı ...'nün alacağının ve temlik işleminin muvazaalı olduğunu; iki, üç ve dördüncü sıralarda yer alan davalı ...'nün takiplerinin de icra mahkemesince geri bırakıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinde ilk sıraya müvekkilinin alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin temlik alma işleminin gerçek olduğunu savunarak, davanın reddini; karşı davasında ise davacı ...'ın alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesini istemiştir.Asıl davada davalı ... vekili, geri bırakma kararlarının kesinleşmediğini savunarak, davanın reddini; karşı davasında ise davacı ...'ın alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesini istemiştir.Karşı davalarda davalı vekili, karşı davaların reddini savunmuştur.Mahkemece, süresinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, borçlu şirketin alacağının açtığı itirazın iptali davasının kabulü kararının kesinleşmesi suretiyle kesinleştiği ve karşı davacılar aleyhine kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle, karşı davaların kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.06.2014 tarih ve 301 E., 4381 K. sayılı ilamıyla, sıra cetveline itiraz süresi 7 gün olup, bu sürenin sıra cetvelinin tebliğinden itibaren başlayacağı (İİK.m.141, 142), farklı tutarlar için düzenlenen sıra cetvelleri için itiraz süresinin, o sıra cetvelinin tebliğinden hesaplanacağı, asıl davada davacının itiraz ettiği sıra cetveli 28.01.2013 tarihli olup, davayı açtığı 04.02.2013 tarihi itibariyle davasının süresinde olduğu, bu durumda mahkemece esasa girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddinin doğru olmadığı, sıra cetveline itiraz davalarının sıra itibariyle üstte olan ve kendisine pay ayrılan alacaklılara yöneltilebileceği, asıl davada davalı ...'ye pay ayrılmadığı için adı geçen hakkında dava açılmasında hukuki yarar olmadığı gibi, asıl davada davacı-karşı davalarda davalı ...'ın alacaklı olduğu dosyaya da pay ayrılmadığından karşı davaların da aynı nedenle reddi gerektiği belirtilerek, bozulmuştur.Asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekili, asıl ve karşı dava yönünden karar düzeltme isteminde bulunmuştur.İİK'nın 142/1. maddesi "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü içermekte olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda davanın süresinde açılmadığını kabul eden mahkemece, asıl davanın hak düşürücü süre içinde yapılmış olmasına ilişkin özel dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirdi. Öte yandan, İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Somut olayda, sıra cetvelinde karşı davada davalı ...'a pay ayrılmadığından, davacıların dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.Bu durumda, bozma ilamına uyulması halinde mahkemece, karşı davanın ve ... yönünden asıl davanın HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verileceği tabiîdir.Bu açıklamalara ve Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 62,80 TL harç ve takdiren 248,00'er TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 05.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.