Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3273 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15558 - Esas Yıl 2015





Mahkeme : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Uyuşturucu madde ticareti yapmaHükümler : MahkumiyetDosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümünün incelenmesi;Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,2-... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddeden alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3-Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşıması, alım ve satımı suç oluşturan suça konu uyuşturucu maddelerin TCK'nın 54. maddenin 4. fıkrası yerine aynı maddenin 1. fıkrası gereğince müsaderesine karar verilmesi,Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;1-TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile bölümün hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, TCK'nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,2-Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne ; “…maddelerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve ...Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nce suça konu uyuşturucu maddelerden alınan tanık numunelerin” ibaresinin ve “..TCK'nın 54/1. maddesi” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine “..TCK'nın 54/4. maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki salıverilme talebinin reddine,B-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükümünün incelenmesi;... Ceza Genel Kurulu'nun 2013/610-2014/512- 2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa'nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK'nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.Oluş ve dosya kapsamına göre, olay tarihinden önce 08/12/2014 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgisine ulaşılan sanık hakkında çalışma yapılmak üzere işyerinin bulunduğu sokak üzerinde yaya olarak yürünülürken işyeri dışına çıkan şahısların etrafa bakınmaları üzerine şüphelenilerek...Sulh Ceza Hakimliği'nin 01/12/2014 tarih ve 2014/1674 D.iş sayılı önleme arama kararına istinaden yapılan aramada suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçtiği anlaşılmakla; CMK'nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde alınmış "adli arama kararı" veya "yazılı adli arama emri" bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA,30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.