2. Daire 2013/4583 E. , 2014/3270 K.ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ GERİYE YÜRÜMEZLİĞİ İLKESİMEMURA ÖDENEN VEKALET ÜCRETİ BELEDİYE HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNDE GÖREVLİ MEMUR"İçtihat Metni"Temyiz İsteminde Bulunan ( Davalı ) : İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : …
İsteğin Özeti : İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nce
verilen 25.01.2013 günlü, E:2012/992, K:2013/98 sayılı kararın;
dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun
49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden
ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Mehmet Özyiğit
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:
Dava; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinde
Bilgisayar İşletmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca memur personele ödenen
vekalet ücretinin 2012 yılında da tarafına verilmesi için yaptığı
başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle
yoksun kaldığı parasal hakların tazminine karar verilmesi istemiyle
açılmıştır.
İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nin 25.01.2013 günlü, E:2012/992,
K:2013/98 sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesi'nin resmi internet
sitesinde yayınladığı 31.12.2012 tarihli duyuruda; 11.10.2011 günlü ve
666 sayılı KHK'nın Ek 12. maddesinin (2) numaralı bendinin, 6223 sayılı
Yetki Kanun’u kapsamında olmadığından Anayasa'ya aykırı olduğuna ve
iptali gerektiğine karar verildiğinin belirtildiği, bu durumda, dava
konusu işlemin dayanağının, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmiş
olması karşısında, hukuksal dayanağı kalmayan söz konusu işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin
iptaline, anılan işlemden doğan maddi hak kayıplarının davacıya
ödenmesine hükmedilmiştir.
Davalı idare; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceğini
ileri sürmekte ve Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını
istemektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 1897 sayılı Yasa'nın 1.
maddesi ile değiştirilerek kabul edilen 12 sayılı Kanun Hükmünde
Kararname ile değişik 146. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun
birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurların aylık,
ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve
şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası
kapsamına giren memurların özel kanunlardaki hükümlere tabi olduğu,
ikinci fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve
amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar
dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı (Gençlik ve
Spor hizmetleri uygulamasında fiilen görevlendirilecekler hariç.) hüküm
altına alınmış; uyuşmazlık tarihi itibariyle yürürlükte olan üçüncü
fıkrasında ise, "(Değişik: 14/1/1988 - KHK - 311/1 md.) Ancak, 2/1/1961
tarihli ve 196 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi, 7/6/1926 tarihli ve 904
sayılı Kanuna 30/1/1957 tarihli ve 6893 sayılı Kanunla eklenen ek 5 inci
maddenin birinci ve ikinci fıkraları, 19/7/1972 tarihli ve 1615 sayılı
Kanun’un 161 inci maddesi, 13/1/1943 tarihli ve 4358 sayılı Kanun’un
değişik 14 üncü maddesi ve 2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ile
Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara
bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek
vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. (Değişik cümle:
20/3/1997-KHK-570/8 md.) Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı,
hukuk müşavirleri ve avukatlar için 10000, diğerleri için 6000 gösterge
rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu
bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemez. Bu esasa göre
yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak
Maliye ve Gümrük Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer
avukatlar arasında, yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak
dağıtılır." hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Yasa'nın 146. maddesinin üçüncü fıkrası, 26.9.2011 günlü,
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli
İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde
Kararname'nin 18. maddesinin 3. fıkrası ile yürürlükten kaldırılmış;
aynı KHK'nın "davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine
hükmedilmesi ve dağıtımı" başlıklı 14. maddesinin 2. fıkrasında,
idarelerin lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretlerinin,
hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet
hesabında toplanarak idarenin hukuk biriminde fiilen görev yapan
personele bu fıkrada yer alan usul ve sınırlar dahilinde ödeneceği, a)
vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri,
hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’inin, dağıtımın
yapıldığı yıl içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen
görev yapmış olmak şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri,
muhakemat müdürü ve avukatlara %40’ının, hukuk biriminde görev yapan
diğer personele %5’inin eşit olarak ödeneceği, b) ödenecek vekalet
ücretinin yıllık tutarının; hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri,
muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge, diğerleri için
(6.000) gösterge rakamının, memur aylıklarına uygulanan katsayı ile
çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemeyeceği
kuralı yer almış; 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinin
2. fıkrasının (a) bendinde yer alan“, hukuk biriminde görev yapan diğer
personele %5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “,
diğerleri için (6.000) gösterge” ibaresi, 11.10.2011 günlü, 666 sayılı
Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve
Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde
Kararname'nin 1. maddesi ile 31.12.2011 tarihinden itibaren geçerli
olmak üzere yürürlükten kaldırılmış; her iki Kanun Hükmünde Kararname de
02.11.2011 tarihli Resmi Gazetelerde yayımlanmış; 11.10.2011 tarihli ve
666 sayılı KHK ile 659 sayılı KHK'nın 14. maddesinde yapılan ve
yukarıda belirtilen düzenlemeler ise, Anayasa Mahkemesi’nin 10.10.2013
günlü, 28791 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 27.12.2012 günlü,
E:2011/139, K:2012/205 sayılı kararı ile, "kuralda öngörülen mali
haklara ilişkin hükmün, mevcut veya yeni ihdas edilen ya da bir başka
bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve
kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı ve bunların zorunlu sonucu
olmadığı, doğrudan mali haklara ilişkin bir düzenleme niteliğinde
olduğu, bu nedenle, iptali istenen kuralın 6223 sayılı Yetki Kanunu
kapsamında bulunmadığından Anayasa'nın 91. maddesine aykırı olduğu"
gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Uyuşmazlık, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hukuk
Müşavirliğinde Bilgisayar İşletmeni olarak görev yapan davacının, 657
sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca memur personele
ödenen vekalet ücretinin 2012 yılında da tarafına verilmesi isteminden
kaynaklanmıştır.
Dava konusu olayda, davacının talep ettiği vekalet ücretinin dayanağı
olan 657 sayılı Yasa'nın 146. maddesinin üçüncü fıkrası, 659 sayılı
Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk
Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 18.
maddesinin 3. fıkrası ile yürürlükten kaldırıldığından, yürürlükte
olmayan söz konusu Yasa hükmüne istinaden davacıya vekalet ücreti
ödenmesi mümkün değildir.
659 sayılı KHK'nın 14. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan
“, hukuk biriminde görev yapan diğer personele %5’i” ibaresi ile aynı
fıkranın (b) bendinde yer alan “, diğerleri için (6.000) gösterge”
ibaresini yürürlükten kaldıran 666 sayılı KHK'nın 1. maddesinin Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edilmesi üzerine, söz konusu ibareler uyarınca
davacıya vekalet ücreti ödenip ödenmeyeceği hususuna gelince;
Anayasa Mahkemesi kararlarında; kendisinden önceki kanunu, kanun
hükmünde kararname ya da bunların hükümlerini açıkça yürürlükten
kaldıran bir kanunun, kanun hükmünde kararnamenin veya bunların
hükümlerinin iptal edilmesi durumunda, eski yasal düzenlemenin
kendiliğinden ve yeniden yürürlüğe giremeyeceği kabul edilmiştir.
Belirtilen bu durum, "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye
yürümeyeceği"ne ilişkin ilkenin hukuki bir sonucudur. Anayasa'nın 153.
ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun'un 66. maddelerinde, Anayasa Mahkemesi'ne iptal
kararlarının yürürlüğe girme tarihini erteleyerek ayrıca belirleme
yetkisinin tanınmış olması da, iptal edilen kanun, kanun hükmünde
kararname ya da bunların hükümleriyle yürürlükten kaldırılmış olan yasal
düzenlemelerin kendiliğinden yürürlüğe girmeyeceği yolundaki içtihadı
doğrulamaktadır.
Anayasa Mahkemesi'ne belirtilen yetkinin tanınmasıyla, iptal kararı
üzerine ortaya çıkan hukuki boşluğu giderecek yeni yasal düzenlemelerin
yapılması için yasama organına imkan tanındığı kuşkusuzdur.
Bu durumda, 659 sayılı KHK'nın 14. maddesinin 2. fıkrasının (a)
bendinde yer alan “, hukuk biriminde görev yapan diğer personele
%5’i” ibaresi ile aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “, diğerleri için
(6.000) gösterge” ibaresini yürürlükten kaldıran 666 sayılı KHK'nın 1.
maddesinin, Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiği görülmekle birlikte,
söz konusu iptal kararının usule ilişkin olduğu ve 659 sayılı KHK'da yer
alan bahse konusu ibarelerin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı
uyarınca kendiliğinden yürürlüğe girmeyeceği açıktır.
Bu nedenle, davacıya vekalet ücreti ödenmesi konusunda her hangi bir
yasal düzenleme mevcut olmadığından, aksi yönde verilen Mahkeme
kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle,
İstanbul 9. İdare Mahkemesi'nce verilen 25.01.2013 günlü, E:2012/992,
K:2013/98 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun
49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622
sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen
hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı
geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün
içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09.04.2014
tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.