Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3261 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3797 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇA SÜRÜKLENENÇOCUK : ...SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (suça sürüklenen çocuk), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, cinsel taciz (sanık)HÜKÜM : MahkûmiyetDÜŞÜNCE : Onamaİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hüküm ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık hakkındaki hükümden sonra 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk ve sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluş ve kabule göre; suça sürüklenen çocuğun olay günü sanıkla beraber araçla yanına gittiği eski kız arkadaşı mağdureye son bir kez konuşacağını söyleyerek rızasıyla araca binmesini sağladığı, daha sonra sanık ile suça sürüklenen çocuğun mağdureyi evine bırakmayarak olayın gerçekleştiği ... yakınlarındaki ıssız bir yere götürdükleri ve mevcut haliyle sanığın eyleminin hile kullanmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nın 109/2. maddesi gereğince cezalandırılması yerine aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca mahkûmiyetine karar verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,Eylemin birden fazla kişiyle çocuğa karşı işlendiği kabul edildiği halde 5237 sayılı TCK'nın 109/3-f maddesinin hüküm fıkrasında gösterilmemesi,Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.