MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (iki kez)HÜKÜM : Zincirleme şekilde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetDÜŞÜNCE : Onamaİlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Sanığın, olay günü müştekilerin aracına binerek silah tehdidi ile onları hürriyetlerinden yoksun kıldığının anlaşılması karşısında, hakkında TCK'nın 109/2, 3a ve 43. maddesinin uygulanması yerine, yazılı şekilde aynı maddenin birinci fıkrası uyarınca uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,Sanık hakkında temyize konu olayla ilgili 18.02.2008 tarihli iddianame ile kamu davası açıldıktan sonra, aynı olayla ilgili olarak 12.09.2009 tarihli iddianame ile silahla tehdit ve hakaret suçlarından açılan ikinci kamu davasının 15.09.2010 tarihinde temyiz incelemesine konu olan dosya ile birleştirilmesine karar verildiği halde, bu davayla ilgili hüküm kurulmaması,Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 04.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.