Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32553 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14803 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.Davacılar, davalılardan G. ve H.'nin vekili olarak diğer davalı aleyhine Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/224 esas sayılı dosyası üzerinden tapu iptal ve tescil davası açıp takip ettiklerini, ne var ki davalıların ilk duruşma tarihinden önce aralarındaki uyuşmazlığı 27.4.2011 tarihli protokolle sona erdirdiklerini, vekalet ücretinin ise ödenmediğini, Avukatlık Kanunu'nun 165. Maddesi gereğince bu durumda gerek akdi gerekse yasal vekalet ücretinden her iki davalının da müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, 28.1.2013 tarihli ıslah dilekçeleriyle de taleplerini 292.371,80 TL'ye çıkarmışlardır.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, tapu iptal tescil davasına konu olan taşınmazların toplam değeri olan 2.017.628,00 TL'nin %10'u miktarındaki 201.762,80 TL ücret ile karşı taraf vekalet ücreti olan 67.609,42 TL'nin toplamından, gerek AAÜT'nin 7.maddesi, gerekse hakkaniyet gereğince V2oranında indirim yapılmak suretiyle tespit edilen 134.686,11 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.1-Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı avukatların, davalılardan H. ve G.'nin 2013/14803-32553 vekilleri olarak diğer davalıya karşı açmış oldukları tapu iptal tescil davasının, sulh olmaları ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacılara ödenmesi gereken vekalet ücretinden Avukatlık Kanunu'nun 165. Maddesi gereğince davalıların müteselsilen sorumlu oldukları kuşkusuzdur.Mahkemece davacı avukatlara ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin, bu konuda yazılı bir sözleşmenin bulunmaması nedeniyle Avukatlık Kanunu'nun 164/4. Maddesi gereğince dava değerinin takdiren %10'u üzerinden belirlenmesi gerektiği kabul edilerek, yapılan keşif sonucunda taşınmazların toplam değeri olarak tespit edilen 2.017.628,00 TL'nin %10'u miktarındaki 201.762,80 TL üzerinden V2oranında indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.Oysa ki davacıların vekalet ücreti talep etmiş oldukları söz konusu tapu iptal tescil davasında harca esas dava değeri 100.000,00 TL olarak gösterilmiş olup, V2miktarındaki peşin harç da bu miktar üzerinden yatırılmıştır. Bu durumda vekalet ücretinin, harcın yatırıldığı dava değeri üzerinden tespit ve tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan husus göz ardı edilerek, iş bu davada mahallinde yapılan keşifte bilirkişi tarafından müddeabihin değeri olarak belirtilen 2.017.628,00 TL'nin vekalet ücreti hesabında esas alınmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.2- Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:1. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. Bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.