Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3229 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15906 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :. Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı... ... ile M.. Y.. aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair . Aile Mahkemesi'nden verilen 21.03.2013 gün ve 463/198 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili evlilik birliği içerisinde edinilen 37902 ada 20 parselde kayıtlı 29 nolu bağımsız bölüm ile ... plakalı aracın tasfiye edilerek 1/2 oranındaki bölümünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 40.000 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 02.05.2012 tarihli harcı yatırılan ıslah dilekçesi ile de toplam alacak miktarının 85.500 TL olduğu belirlendiğinden eksik kalan 45.500 TL bakımından talebini ıslah etmiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmaz ve aracın vekil edenin kişisel malı olduğunu, çocuklarının eğitim giderlerini karşılamak amacıyla aracı satmak zorunda kaldığını, taşınmazın babasından gelen para ile satın alındığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, araç yönünden isteğin reddine, taşınmaz ile ilgili isteğin ise kabulü ile 68.750 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, her iki taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Taraflar 19.10.1983 tarihinde evlenmişler, 21.06.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 26.05.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.Dava konusu...plakalı otomobil edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 14.01.2008 tarihinde davalı tarafından satış suretiyle edinilmiş, boşanma dava tarihinden hemen önce 17.06.2010 tarihinde üçüncü şahsa satılmıştır. Mahkemece eldeki hüküm verildikten sonra geri çevirme yazımız üzerine getirtilen belgelere göre de bu aracı davalı 29.05.2013 tarihinde yeniden satış suretiyle devralmıştır. Dava konusu 37902 ada 20 parselde kayıtlı bağımsız bölüm ise satış yoluyla 31.01.2002 tarihinde davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Dava katılma alacağına ilişkindir. Katılma alacağı isteğinde, edinilmiş mal her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir. Bu tür davalarda eklenecek değerlerden (TMK'nun 229 md) ve denkleştirmeden (TMK’nun 230 md) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere davalının edinilmiş mallarının (TMK'nun 219 md) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalanartık değerin (TMK'nun 231 md) yarısı üzerinden (TMK'nun 236/1 md) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulur.1-Davacı vekilinin araca ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;TMK'nun 229/2. maddesinde, bir eşin mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirlerin, edinilmiş mallara değer olarak ekleneceği hükme bağlanmış olup, davacının hakkı bakımından malların elden çıkarılmış bulunması alacak talebini ortadan kaldırmaz. Dava konusu edilen ... plakalı aracın edinildiği tarih itibariyle bu aracın edinilmiş mal olarak kabulü gerekir. Dava konusu araca ilişkin davacının katılma alacağının TMK'nun 219, 229, 231. 235/2 ve 236/1. maddeleri gereğince hesaplanması ve sonucuna göre taleple bağlı kalınarak davanın kabul edilmesi gerekirken hatalı niteleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.2- Davalı vekilinin taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;a-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,b-Davalı koca, davaya konu edilen... ada 20 parselde kayıtlı 29 nolu bağımsız bölümün babası tarafından kendisine verilen 15.000 TL para ile satın alındığını, edinilmiş malolmadığını, kişisel malı olduğunu savunmuştur. Dinlenen davalı tanığı davalının babasının yanında uzun yıllar çalıştığını, onun adına çiftçilik yaptığım, davalıya ev alımı için 15.000 TL verdiğini doğrulamıştır. Dava konusu taşınmaz mal rejiminin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden yaklaşık 30 gün sonra alındığına göre; bu taşınmazın alımında en azından davalının kişisel mal varlığından 15.000 TL'nin transfer edildiğinin kabulü gerekir. Şu halde mahkemece yapılacak iş; 15.000 TL'nin taşınmazın alımına katkı olarak verildiğinin kabul edilmek suretiyle, kişisel mal niteliğindeki bu miktarın taşınmazın edinme tarihindeki değerine oranı tespit edilmeli, bu oran ile taşınmazın karar tarihine en yakın tarihte tespit edilecek sürüm değerinin çarpımı sonucunda davalının kişisel mal miktarı tespit edilerek bu bedel düşüldükten sonra kalan miktarın yarısına katılma alacağı (TMK'nun 231, 232, 235 ve 236.md) olarak karar vermek gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekili ile davalı vekillerinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerlekabulü ile hükmün araca ilişkin bölümü bakımından davacı, taşınmaza ilişkin bölümü yönünden de davalı yararına 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine ve 1.175,00 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.