Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3217 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18471 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Mahkumiyet1-Sanık ...'ın adli emanetin 2010/401 sırasına kayıtlı suça konu çekleri ele geçirip, hesap sahibi şirket yetkililerinin rızası dışında sahte olarak keşide ederek, kredi borcuna teminat olarak vermek sureti ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında, sanığın suça konu çekleri hesap sahibi şirket yetkililerinin rızası ile kullandığını, çeki kendisine ...'ın verdiğini, buna A...... G...... ve S..... T...... şahit olduğunu savunması, hükümden sonra S.... T..... ve T..... D..... mahkemeye dilekçeler vererek suça konu çeklerin çek hesabı sahibi şirket yetkilisi T.... D...... tarafından onun bilgisi dahilinde sanığa gönderildiğini, buna Serhat Turan'ın şahit olduğunu belirtmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması bakımından, çek hesabı sahibi şirketin suç tarihi itibari ile yetkililerinin kim olduğunun tespit edilmesi, daha sonra şirket yetkililerinin, A.... G....., S...... T..... ve T.... D..... iddianame konusu olaya ilişkin olarak tanık sıfatı ile dinlenmesi, T..... D...... suça konu çeklerin kim tarafından imzalandığının sorulması ve çekteki imzaların ona ait olup olmadığı hususunda rapor aldırılması, gerekirse şirket yetkilileri ile ..., S.... T..... ve T..... D..... yüzleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de;a-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ........tarih ve .......sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK'nun 43/1. maddesinde düzenlenen, “değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi” ifadesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, bir kişiye karşı aynı suçların mutlaka değişik zamanlarda işlenmesi gerekli olup, somut olayda suça konu çeklerin aynı tarihte mi yoksa farklı tarihlerde mi düzenlendiği ya da kullanıldığı araştırılmadan TCK'nun 43. maddesinin uygulanması, yasaya aykırı,b-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin ......tarih, ........Esas ve ........Karar sayılı ilamı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.