Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 320 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3214 - Esas Yıl 2014





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Takibin iptaliYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARARİlama dayalı olarak başlatılan takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'nden, Adana 7. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1830 Esas sayılı takibe konu alacağın vekil edeni tarafından takipten önce ödenmesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemiş. Mahkemece, borçlunun itfa iddiasının alacaklı tarafından kabul edilmediği, borçlunun sunduğu belgelerin de İİK'nun 33. maddesindeki nitelikte bir belge olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.Borçlu vekili, borcun takip başlamadan önce itfa edildiğini ve borçlunun alacaklı tarafından ibra edildiğini ileri sürerek, itiraz dilekçesine 18.01.2013 tarihli "belge ve ibraname" başlıklı belge ile 21.03.2013 tarihli 99.436,76 TL bedelli tediye makbuzu ibraz etmiştir. Her iki belge incelendiğinde; takibe dayanak ilamdan bahsedildiği, alacaklı .. tarafından imzalandığı," belge ve ibraname" başlıklı belgede ayrıca ve açıkça "...'den hiç bir alacağımın kalmadığını ve bu alacakla ilgili olarak ...'ni ibra ettiğimi beyan ve kabul ederim" şeklinde beyanlar bulunduğu görülmektedir. Alacaklı vekili (ve alacaklı) İcra Mahkemesinde belgelerdeki imzayı inkar etmemiş; ancak (nedenleri genel yargılamada tartışılacak olan) alacaklı kandırılarak, belgelerin imzalatıldığı, alacaklıya ödenen bir paranın bulunmadığı def'inde bulunmuştur. Bu durumda imzası inkar edilmeyen 18.01.2013 tarihli ibraya ve 21.01.2013 tarihli tediye makbuzuna dayanılarak, Mahkemece, icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.