Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3171 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27975 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun .... ilçesi, ... .. Mah.... Sokak No:6 Daire:9 daki bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın haczedildiği, borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır.Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.Mahkemece yukarıda yazılan ilkeler benimsenmekle birlikte, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değerinin 600.000 TL olarak takdir edildiği; borçlunun, ailesi ile birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip evi de 500.000 TL bedelle temin etmesinin mümkün olduğu belirtilmiş ise de; hale en uygun evin İstanbul'un hangi semtinden alınabileceği ve hale uygun evin nitelikleri borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile sosyal ve ekonomik durumun gözönüne alınarak denetime elverecek şekilde açıklanmadığından rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir.O halde mahkemece, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi semt veya semtlerde, daha mütevazi koşullarda haline münasip evin değerinin belirlenmesi için denetime elverişli, somut veriler içeren rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.