MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı, dava dilekçesinde; adına kayıtlı 1233750 seri nolu mesken elektrik abonesi olduğunu, davalı kurum tarafından kaçak elektrik kullanıldığı belirtilerek toplam 2.806,00 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, işlemin haksız olduğunu ileri sürerek; davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı kuruma 2.341,86 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.4628 sayılı ... ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren... Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır....’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere ,...ihli toplantısında; 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “...cak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmış; yine aynı kurum tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "... nin yürürlüğe girmesine kadar hüküm icra etmiştir.Somut olaya gelince, davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığının belirlenmesi üzerine 19.4.2013 tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği; bilirkişi tarafından hesaplamanın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan ve 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak tutanak tarihinden sonra yürürlüğe giren "...Yönetmeliği " hükümleri esas alınarak yapıldığı, mahkemece de benimsenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Sayaca müdahale edilerek elektrik enerjisi tüketmenin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve kaçak elektrik bedelinin ...tarafından yayımlanan ve tutanak tarihi itibariyle yürürlükte olan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı dikkate alınarak hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Bilirkişi raporu bu yönü ile yönetmeliğe uygun değildir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.Hal böyle olunca, öncelikle dosyanın yeniden başka bir bilirkişiye verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin ...umu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararı ile...Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.