Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31598 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25930 - Esas Yıl 2014





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibinde, M. İli K.-B. Köyü, Köy içi mevkii ... parselde kayıtlı taşınmazın alacağa mahsuben bankaya ihale edildiği, ihalenin kesinleşmesinden sonra, taşınmazın ihale alıcısının talebi üzerine ipotek veren borçlu S.. Y.. adına icra müdürlüğü tarafından İİK’nun 135. maddesine dayalı olarak tahliye için 15 günlük süre verildiği, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusunda ise, 01.06.2009 tarihli adi kira sözleşmesi ile taşınmazın 6 yıl süre ile 3. kişiye kiralandığını belirtip tahliye emri işlemin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.İİK'nun 135/2. maddesi; "Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise on beş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmez ise zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur" hükmünü içermektedir.Anılan hükme göre, alıcıya ihale edilen taşınmaz bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekte ise "ihalenin kesinleşmesi üzerine" alıcı, satış memurluğundan, üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebilir.Tahliye emrine karşı yalnız (taşınmazı işgal eden ve bu sıfatla kendisine tahliye emri gönderilmiş olan) 3. kişi şikayet yoluna başvurabilir (Prof. Baki Kuru, İİH el kitabı, shf. 681).Somut olayda şikayet tarihi itibariyle 3. kişiye gönderilmiş tahliye emri bulunmamaktadır. Taşınmazı 3. kişiye kiraladığını iddia eden eski malik borçlunun ise şikayette bulunmasında hukuki yararı ve sıfatı yoktur. Bu nedenle istemin reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.