Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalının zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada müvekkillerinin destekleri İ..G....’ın öldüğünü, bu nedenle zarar gördüklerini, ileri sürerek, baba A.. G.....için ıslahla birlikte toplam 11.689,35 TL ve kardeş olan diğer davacılar için ise toplam 100,00’er TL tazminatın temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacıların desteklerinin kendilerine sigortalı aracın işleteni olduğunu, bu nedenle tazminat istenemeyeceğini, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı babanın destekten yoksun kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 11.689,35 TL’nin temerrüt faiziyle davalıdan tahsiline, diğer davacılar hakkında ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesine davalı tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi ile işletenlerin, aynı yasanın 85/1. Maddesine göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere, trafik sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Anılan yasanın 85/1. Maddesinde ise, bu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olması halinde, aracın işletenin bu tür zarara uğrayan 3. Kişilere karşı sorumluluğu düzenlenmiş bulunmaktadır. Keza, aynı yasanın 92/a ve b bentlerinde de aynı amaca yönelik düzenleme yapılmıştır. Nitekim, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının sigortanın kapsamını belirleyen 1. Maddesinde de bu husus açık bir şekilde hükme bağlanmış bulunmaktadır. O halde, bu tür sigortalarda sigorta teminatı altına alınan zararların üçüncü kişilerin beden ve mallarında meydana gelen zararların olduğu tartışmasız bir husustur.Dava konusu olayda ise, yukarıda da belirtildiği şekilde davacıların murisi ve desteği olan işleten, kendisine ait araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada ölen kişi konumunda olsa da üçüncü kişi sayılamaz. Ayrıca, davacılar da bu olay sebebiyle doğrudan bedensel bir zarar görmeyip, işletenin bu kazada olması sebebiyle yansıma şeklinde oluşan destek zararlarını işletenin trafik sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden talep etmektedirler. Bu itibarla, davacıların, murislerinin işleten sıfatı ile yaptırdığı zorunlu trafik sigortasından destekten yoksun kalma adı altında bir tazminat talebinde bulunmaları mümkün değildir.O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının, kabulüyle, kararın davalı yararınaBOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.