Davacılar vekili, 17.03.2003 tarihli dilekçesi ile, 474 ada 2 parsel sayılı, “bahçeli kargir apartman" cinsli taşınmazın tapu kaydından “Sultan Beyazıt Vakfından İcareli" şeklindeki vakıf şerhinin terkinini istemiştir.Davalı Vakıflar İdaresi vekili, taşınmazın ifraz öncesi 09.10.1950 tarihli kadastro tutanağında ve revizyon tapu kaydında vakıf şerhi bulunduğunu, sahih esaslara dayalı kadim vakıflardan olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine dair verilen 23.06.2005 tarihli kararın davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce keşfen inceleme yapılması yönünden 02.10.2006 tarihli ilamımızla bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak 05.06.2007 tarihinde keşfen yapılan inceleme sonucu dosya üzerinden verilen 24.08.2007 tarihli Prof. Dr. C. Y., Prof. Dr. H. E. ve Doç. Dr. H. N. N. Tarafından düzenlenen raporda, söz konusu vakfın sahih vakıf olduğu görüşünün ağır bastığı şeklindeki açıklama yeterli görülüp davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.Bozma kannndan önce Prof. Dr. H. H. ve Doç. Dr. Ş. Ş. Tarafından düzenlenen 05.05.2004 tarihli raporda, “dosyadaki vakıf incelendiğinde; taşınmazın arazi-i emriyye türünden olarak, gayrisahih vakıflardan olduğu" vakıf şerhinin terkini talebinin tereddütsüz kabul edilmesi gerektiği şeklinde kanaat belirtilmiş, bozmadan sonra alınan 24.08.2007 tarihli raporda ise, “vakfiye içerisindeki ifadelerden sahih vakıf olduğu görüşü ağır basmaktadır" şeklinde görüş belirtilmiştir. Bozma kararından önce ve sonra alınan farklı bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlarda vakfın niteliği konusunda çelişki ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu durumda hakikatin açıklığa kavuşması için HUMK’un 283 ve 284. maddeleri gözetilerek vakıflar konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek şekilde denetlemeye elverişli rapor alındıktan sonra oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile ve çelişkili raporlara dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmünBOZULMASINA<karar>, 750.00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 23.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.