MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Düşme5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ve sübutu kabul olunan 765 sayılı TCK.nun 342/2. maddesinde düzenlenmiş olan “sahteliği kanıtlanıncaya kadar geçerli resmi belgede sahtecilik” suçunun sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'ndaki karşılığının 204/1-3. maddesi olduğu ve bu maddedeki ceza miktarına göre aynı Kanunun 66/1-d ve 67/4. maddelerindeki 22 yıl 6 aylık zamanaşımına tabi olduğu, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar, gerek 765 sayılı TCK'nun 102/3, 104/2. gerekse, 5237 sayılı TCK.nun 66/1-d ve 67/4. maddelerinde yazılı zamanaşımının gerçekleşmediği gözetilmeden, zamanaşımı süresinin hesabında hata ile 5237 sayılı TCK.nun 66/1-e, 67/4. maddelerindeki zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak sanığa yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği cihetle; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUY'nın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının, zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.