Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3117 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1810 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : BİLECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2009NUMARASI : 2008/354-2009/968Taraflar arasında görülen davada;Davacı, .ada .parsel sayılı taşınmazın . sayılı yasa uyarınca resen hazine adına tescil edildiğini, devir için yasal koşulların bulunmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kurum adına tesciline ve elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, 5283 Sayılı Yasa uyarınca yapılan tescilin doğru olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “... yolsuz tescil iddiasına dayalı istek konusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması” gerektiği gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı adına oluşturulan tescilin yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair karar Dairece bu kez "... 5283 sayılı yasa gereğince gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması, binanın fiilen sağlık hizmeti verilen bölümlerinin saptanması, ifrazının mümkün olup olmadığının saptanması, devrinin mümkün olmayan bölümlerinin taşınmazın ana yüz ölçümüne oranlanarak davacı idarenin paydaş kılınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ..." bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava tapu iptal tescil elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.Mahkemece, Dairenin bozma kararı üzerine bilirkişi raporunda A ve C ile gösterilen kısımların davacı kurum adına müstakilen, B ile gösterilen bölüm yönünden ise davacı ve davalının paydaş kılınması suretiyle adlarına tesciline karar verilmiştir. Mahkemece, yapılan uygulama sonucu alınan bilirkişi raporlarından dava konusu 283 ada 153 parsel sayılı taşınmazın A,B ve C olarak üç kısma ifraz edilmesi durumunda A ve C ile gösterilen bölümlerin boş arsa niteliğinde bulunduğu, B ile gösterilen bölümde Sağlık hizmeti veren binaların olduğu anlaşılmaktadır.Belediyeden alınan cevaba göre de imar açısından üç kısma ifrazında bir sakıncanın bulunmadığının belirlenerek A ve C ile gösterilen bölümler yönünden davanın kabul edilerek davacı adına tesciline karar verilmiş olması doğrudur. Davacının tüm, davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine . Ancak, bilirkişi raporunda B ile gösterilen bölümde sağlık hizmeti veren tesislerin bulunduğu, binalar dışındaki kısımların ise sağlık hizmeti veren binalara bağlı boş alan olduğu, ana yola çıkış sağlayan bağlantıların bulunduğu gözetildiğinde bu bölüm yönünden (B harfi ile gösterilen) davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı kurumun davalı hazine ile birlikte paydaş kılınmak suretiyle kabul kapsamına alınmış olması doğru değildir. Hal böyle olunca, davalı hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA,18.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.