MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/07/2012NUMARASI : 2012/70-2012/693Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip üzerine, borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurarak, bonodaki imzanın müvekkili şirket temsilcilerine ait olmadığını, 3. kişiler A.... A.... ve R.... A....’e ait olduklarını, bu kişilere şirket temsilcileri tarafından vekalet verilmiş ise de bono düzenleme yetkisi verilmediğini ileri sürerek imza itirazında bulunmuş; Mahkemece, bonodaki imzaların vekaletname verilen 3. kişilere ait olduğu, ancak 3. kişilere verilen yetkilendirme işleminin usul ve yasaya aykırı olduğundan istemin kabulüne karar vermiştir.Borçlar Kanunu'nun 388. maddesine göre, borçlunun kendisini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur.Ankara 57. Noterliği'nin 14 Ekim 2009 tarihli düzenleme şeklindeki vekaletname ile borçlu şirket temsilcilerinin 3. kişiler kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmemiş ise de; 03.09.2009 tarihli yetkilendirme başlıklı belgede açıkça aynı şirket temsilcilerinin 3. kişilere bono düzenleme yetkisi verdiği görülmektedir. Söz konusu yetki belgesinin geçerli olması için noterden tanzim edilmesi zorunlu olmayıp, yetki verildiğinin yazılı delille ispatlanması yeterlidir. Söz konusu yetkilendirme belgesinde ismi bulunan şirket yöneticilerinin mahkemece alınan ifadelerinde imzanın kendilerine ait olduğunu kabul ettikleri görülmüştür. Borçlu tarafın kabulünde olan bonodaki imzaların 3. kişiler ait olduğu hususu da göz önünde bulundurulduğunda istemin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.