Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30169 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36437 - Esas Yıl 2012





DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK.nun 435.maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2. Uyuşmazlık davacının kendisini şikayet eden işçilere karşı söylediği sözlerin sataşma niteliğinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene, ailesine veya işverenin diğer bir işçisine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyetkırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene, aile üyelerinden birine veya diğer bir işçisine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır.Dosya içeriğine göre davalı işveren, davacının çalışan iki işçisine hakaret ederek sataşmada bulunduğu gerekçesi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini savunmuş, davacının savunması, tutanaklar ve tutanak tanzimcilerini tanık olarak dinletmiştir.Mahkemece davalı iş yerinde çalışan diğer 2 işçiye sövdüğüne dair görgüye dayalı tanık anlatımı bulunmadığı, davalı tanıklarının duyuma dayalı bilgilerini aktardıkları, davacının sövme fiilini gerçekleştirdiğine dair objektif bir delil bulunmadığı, davacının sövme fiilini diğer 2 işçinin şahsına yönelik yaptığının kabulü halinde ise en son tedbir olarak başvurulacak iş akdinin feshi yerine daha uygun ve orantılı tedbirlere başvurulduğu davalı yanca ispatlanamadığı gerekçesi ile feshin haksız olduğu gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiştir. Oysa olay üzerine davacı alınan savunmasında açıkça “iki bayan işçinin kendisini şefine şikayet ettiğini, azar işittiğini, sinirlendiğini ve hangi o…u beni şikayet etti diye sorduğunu, özür dilemek istediğini, ancak kendisine hakaret edildiğini” beyan etmiştir. Davacının kendisini şikayet eden işçiler için kullandığı “hangi o…u beni şikayet etti” beyanı diğer işçilerin şeref ve namusuna dokunacak söz niteliğinde olup, davacının bu davranışı üzerine iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmaktadır. Davacının kıdem ve ihbar tazminat isteklerinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.