Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı, davalılardan 10.10.1986 tarihinde satın aldığı taşınmazın iskan ruhsatının olmadığını ve kaçak yapı niteliğinde olduğunu İstanbul 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne açtığı ortaklığın giderilmesi davasında anladığını, taşınmazın ayıplı olduğunu ileri sürerek uğradığı zararın 3.500.000 Euro'dan fazla olduğunun tespitine , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000 TL'nin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir.Mahkemece, uyuşmazlığın konut amaçlı gayrimenkul satışından kaynaklanmakta olması sebebi ile dosyanın Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyetleri ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Somut uyuşmazlık, konut amaçlı gayrimenkul satışından kaynaklanmaktadır; ancak satım sözleşmesi 10.10.1986 tarihinde yapılmış olup uyuşmazlığa konu hukuki ilişkinin 23.2.1995 tarihli 4077 Sayılı Yasa yürürlülük tarihinden önce yapılmış olması karşısında 4077 sayılı yasanın uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekirken görevsizlik kararı ile dosyanın Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.