Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3001 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14462 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIMTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın ,kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;KARARDavacı, hazineden satın aldığı 4 parça taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulması sonucunda çok sayıda imar parselinde malik olduğu ,davalının ... kapı numaralı evi ile müştemilatının imar uygulaması sonucu kayden maliki olduğu 47486 ada 1 nolu parsel ile 47487 ada 1nolu parsel arası imar yolunda kaldığını ileri sürerek ,davalının elatmasının önlenmesine ve yol üzerindeki ev ve eklentilerin yıkımına karar verilmesini istemiş,yargılama sırasında davalının evinin bir bölümünün 47486 ada 1 nolu imar parselinde kaldığını belirterek bu yönde de değerlendirme yapılmasını istemiştir.Davalı, yığma evin enkazının ...'dan alındığını belirterek davanın reddini savunmuşturMahkemece,davalın ev ve eklentilerinin imar uygulaması neticesinde imar yolu ile davacıya ait imar parseli içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 395 sayılı parsel üzerinde kalan davalılar murisi ...'a ait gecekondu ve müştemilatının, imar uygulaması ile fen bilirkişinin 19.12.2009 tarihli raporunda belirtildiği üzere evin (A) ile gösterilen 38 m2 yüzölçümündeki bölümünün ve (B) ile gösterilen 30 m2 yüzölçümündeki ahırın tamamının 47486 ada 1, 47487 ada 1 ve 47473 ada 2 sayılı parseller arasından geçen imar yolu içinde kaldığı, 92 m2 yüzölçümündeki evin (C ) ile gösterilen 54 m2 yüzölçümündeki bölümünün davacının kayden maliki olduğu 47486 ada 1 sayılı parsel içinde kaldığı anlaşılmıştır.Davalı tarafça temyiz dilekçesi ekinde ibraz olunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26.12.2012 tarih ve 2012/1619 E-1649 K sayılı veraset ilamına göre davada taraf olan mirasçılar dışında ... isimli mirasçının olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda yargılama aşamasında ibraz edilen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.05.2012 tarih ve 2012/588 E.-841 K.sayılı veraset ilamı ile çelişkili durum ortaya çıktığı açıktır.Taraf teşkili kamu düzeniyle ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.Hâl böyle olunca ,...Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 26.12.2012 tarih ve 2012/1619 e-1649 k. sayılı veraset ilamına göre mirasçı olduğu anlaşılan ...'ın da davada yer alması sağlandıktan sonra işin esası yönünden karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü, (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.