MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikNitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanıkların, katılandan aldıkları araç karşılığında katılana suça konu çeki verdikleri, çekin bankaya ibrazında çalıntı olduğu gerekçesiyle konulan ödemeden men yasağı nedeniyle katılana ödeme yapılamadığı, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda,Suça konu çekin sahte olduğu iddia edilmiş ise de; bu hususta bir araştırma yapılmadığı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; keşideci şirkete ait ticaret sicili kayıtlarının getirtilerek şirketi temsile kimin yetkili olduğu belirlendikten sonra şirket yetkilisinin müşteki sıfatıyla ifadesinin alınması, sanıkların, keşideci şirket yetkililerinin ve çekte cirosu bulunan diğer kişilerin yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınarak, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, söz konusu çekteki yazılar ile imzaların kime ait olduğu ve buna göre çekin ne şekilde sahte olduğunun kesin olarak belirlenmesi, çekin çalınmış olduğu iddia edilmekle, buna dair soruşturma dosyasının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretinin dosyaya konulması, bütün delillerin değerlendirilmesinden sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f, son maddesi uyarınca "suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu nazara alınarak takdiren ve teşdiden" denilmek suretiyle anılan maddenin kanundaki yaptırımının asgari hadden uzaklaşılarak tayin olunması gerektiği kabul edildiği halde adli para cezasının asgari hadden tayin edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.