Davacılar G.. T.. vd. vekili Avukat N. T..arafından, davalı A.. K.. aleyhine 14/10/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/10/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, yasal savunma sınırlarını aşmak sureti ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar, davalı tarafından dava dosyasına sunulan 15/10/2010 tarihli cevaba cevap dilekçesinde ahlaksızlıkla itham edildiklerini ve kişilik haklarını ihlal eden ifadeler içerdiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme, ilgili ifadelerin savunma sınırlarını aştığının kabulü ile istemin kısmen kabulüne karar vermiştir.Cevap dilekçesi bütün halinde değerlendirildiğinde; davalının, davacıların cevap dilekçeleri hakkında açıklamalar içerdiği, istem bölümündeki ifadenin de mahkemeye yönelik temenni niteliğinde olduğu, kullanılan ifadelerin hak arama özgürlüğü ve yasal savunma sınırları dâhilinde olduğu ve davacının kişilik haklarına saldırı mahiyeti bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilerek istemin tümden reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 24/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.