Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2903 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6344 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.Şikayetçi vekili, şikayet olunan borçlu ... hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu adına kayıtlı 41 K 2100 plakalı aracın takip kapsamında 03.04.2014 tarihinde satıldığını, icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin 1. sıra alacaklısı olarak aracın muhafaza ve depo alacağından dolayı......unu ve tüm alacaklıları ilgilendirdiğinden öncelikli olarak ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... İcra Müdürlüğü tarafından 03.04.2014 tarihli sıra cetveli kararında aracın satış bedelinden kalan 2.238,00 TL'nin İİK 206/1. maddesi gereğince aracın muhafaza alacağından dolayı dosya alacaklısına verilmesine, başka kalan satış bedeli olmadığından aracın aynından doğan...borcu için ödeme yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, takibe konu alacağın, bedeli paylaşıma konu olan aracın otoparkta muhafazasından kaynaklanan yediemin ücreti olduğu, yediemin ücretinin İİK'nun 138. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen tüm alacaklıları ilgilendiren masraflardan olduğu, bu nedenle satış bedelinden öncelikle ödenmesi gerektiği, sıra cetvelinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.1-Şikayetçi vekilinin şikayet olunan ...'e ilişkin temyiz itirazları yönünden;İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olup, pay ayrılan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara,.diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara yöneltilmelidir.Borçlunun taraf sıfatı olmadığı halde şikayet olunan olarak şikayet dilekçesinde gösterilmesi doğru olmadığından, mahkemece borçlu ... yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddi gerekirken yazılı şekilde esastan reddi doğru olmamış ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan şikayetçi vekilinin borçlu ...'e yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Şikayetçi vekilinin şikayet olunan Kızılırmak ... İşletmeciliği ...'ye yönelik itirazlarına gelince;Şikayet, haciz sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir.İİK'nın 206. maddesi, anılan Yasa'nın “İflasın hukuki neticeleri” başlıklı yedinci babında yer almaktadır. Bu madde hükmü, iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra cetvelindeki imtiyazları düzenlemekte olup, hacze iştirak hali dışında haciz yolu ile ilgili takiplerde uygulanmaz. Haciz yolu ile takiplerde bedeli paylaşıma konu malın satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmezse, bir sıra cetveli düzenlenir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde kural, alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanmasıdır. Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri oluşturulur. Bu nedenle, sıra cetvelini düzenleyen icra memurluğunca bu maddeye dayanılmış olması doğru olmamıştır.Şikayet olunanın alacağı otopark ücreti alacağıdır. TBK'nın 580. (BK'nın 482.) maddesi hükmü uyarınca, işletenler, kendilerine bırakılan veya konaklama yerlerine, garaj, otopark ve benzeri yerlere konulan eşya veya hayvanlar üzerinde, ücretlerini veya saklama giderlerinden doğan alacaklarını güvenceye almak için hapis hakkına sahiptirler. Kiraya verenin hapis hakkına ilişkin hükümler, kıyas yoluyla burada da uygulanır. Kiraya verenin hapis hakkını düzenleyen TBK'nın 336. (BK'nın 267.) maddesinde ise, "taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir. Kiralayanın hapis hakkı, kiralanan yerde bulanan kiracıya ait taşınır eşyayı kira alacağına karşı alıkoymak ve kira borcunu ödemediği takdirde onu paraya çevirerek alacağını öncelikle tahsil etme yetkisi veren bir tür kanuni rehin hakkıdır. Taşınır malların kiralanan yere gelmesiyle işleyecek altı aylık kira nedeniyle hapis hakkı doğar. Hapis hakkı taşınır malların kiralanan yere gelmesiyle birlikte doğduğundan daha sonra hapse konu malların üçüncü bir şahıs tarafından haczedilmesi ve mahcuzların paraya çevrilmesi halinde kiralayanın geçmiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira alacağının satış bedelinden öncelikle ödenmesi gerekir.(Y.19.H.D'nin 18.03.1999 tarih ve 1199 E., 1767 K. ve Y. 21.H.D'nin 29.11.2005 tarih ve 6074 E., 12377 K. ve Dairemizin 16.12.2014 tarih ve 5154E., 8161 K; 01.04.2015 tarih ve 243E., 2172 K. sayılı ilamları bu yöndedir.)Öte yandan İİK'nın paraların paylaştırılması başlığını taşıyan 138/2 maddesi; "Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nisbetinde paylaştırılır." düzenlemesine, aynı maddenin 3. bendinde ise; "Vekil vasıtasiyle yapılan takiplerde vekalet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış.../...S.3Sözleşmeye bakılmaksızın, icra memuru tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanır. Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına dahildir." düzenlenmesine yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca, satış bedelinden bütün alacaklıları ilgilendiren ortak masraflar alındıktan sonra, artan para alacaklılara, asıl alacak, talep edilmiş ise işlemiş faiz ve takip giderleri de dahil edilerek, alacakları nisbetinde ödenir. Buradaki takip giderleri sadece o alacaklıyı ilgilendiren, onun takibine ait giderler olup, ödeme ve icra emrinin tebliği masrafları, alacaklının peşinen ödediği harçlar (İİK'nın 15 ve 59. mad.) ve vekalet ücretidir. Mahkemece, şikayet olunanın otopark ücreti alacağının, tüm alacaklıları ilgilendiren ortak masraflardan olduğu ve bu nedenle satış bedelinden öncelikle ödenmesi gerektiği kabul edilmiş ise de, anılan yasal düzenlemede ifade edilen ortak masraflar, satış dosyasında yapılan yediemin ücreti, satış ve paylaştırma giderleri gibi bütün alacaklıları ilgilendiren masraflar olup, şikayet olunan alacağının bu kapsamda değerlendirilmesi isabetsiz olmuştur. Şikayetin konusu, İİK'nın 138/2. maddesinde düzenlenen ortak masraflara ilişkin olmayıp, sıra cetvelinde şikayet olunana ayrılan yediemin ücreti alacağına ilişkin sıraya yöneliktir.Diğer yandan, motorlu taşıtlar vergisi 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan taşıtların aynından doğan bir vergidir. Cebri artırmaya konu olan aracın motorlu taşıtlar vergisi borcu ödenmeden ihale alıcısı adına tescili dahi mümkün değildir. Gerek Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 21/2. ve gerek İİK'nın 206/I. maddesinde, eşya ve taşınmazın aynından doğan vergilerin rehinli alacaklardan da önce tahsil edileceklerini açıkça hükme bağlanmıştır.Ayrıca, ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6, 1982 Anayasası'nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde, adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir.İİK'nın 18/3 ncü maddesinde "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri ve adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır.Bu durumda, mahkemece, şikayet tarihinde yürürlükte olan HMK'nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, şikayet olunana şikayet dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilip, taraf teşkilinin sağlanması; İİK'nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması, şikayetçinin motorlu taşıtlar vergisinden kaynaklanan alacağının, şikayet olunanın rehinli alacağından önce ödenmesi gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulüne karar verilmesi .../...gerekirken, şikayet olunanın şikayete konu alacağının İİK'nın 138/2. maddesinde belirtilen tüm alacaklıları ilgilendiren yediemin ücreti alacağı olmadığı, şikayete konu sıra cetvelinde, şikayet olunanın bu kapsamdaki alacağının ödenmesine karar verilmiş olduğu gözden kaçırılarak, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle şikayetçi vekilinin şikayet olunan ...'e ilişkin temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin şikayet olunan Kızılırmak Yediemin Otopark İşletmeciliği ...'ne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.