Tarafların diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.Davacı, davalı sürücünün neden olduğu trafik kazasında yaralandığını ve sakat kaldığını beyanla uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir.Davalılar, zamanaşımı ve esas yönden davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.Mahkemece, meydana gelen trafik kazasında davalının %50, dava dışı sürücü bilinmeyen ve davalının kendisini sıkıştırarak kaza yapmasına neden olduğunu iddia ettiği araç sürücüsünün %50 kusurları olduğu kabul olunarak ve İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü manevi tazminata hükmedilmiştir.Davacının maluliyetine ilişkin rapor İzmir ATK şube müdürlüğünce ve tek hekim tarafından hazırlanmıştır. Taraflarca bu rapora itiraz olunmuştur.Şu durumda, mahkemece, davacının en yakın üniversite hastanesine veya İstanbul ATK ilgili ihtisas dairesine sevki sağlanarak muayenesinin yapılması ve dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile vücut çalışma gücünden kaybedip kaybetmediği konusunda Sosyal Sigorta Sağlık İşleri Tüzüğüne uygun olarak heyet raporu alınması gerekir. Anılan eksiklik giderilmeden eksik inceleme sonucu karar verilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dayanışmalı sorumluluğa ilişkin ilkeler gereğince olayda kusuru olanların her biri, zararın oluşmasına birleşen veya bağımsız hareketleri ile katkıda bulunduklarından, meydana gelen zararın tümünden dayanışmalı olarak sorumludurlar.Dayanışmalı sorumlulukta zarar görenin dilediği borçluya başvurma hakkı vardır. Dilerse sorumlulardan birine, dilerse bir kısmına veya hepsine karşı dava açabilir.Dayanışmalı sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri borcun tamamından sorumludur.Şu durumda dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacının bölüşük kusuru bulunmadığı belirlendiğine göre oluşan zararın tümünden davalıların sorumlu tutulması gerekir. Davalıların ödedikleri tazminat nedeniyle diğer sorumlulara karşı, kusurları oranında, her zaman rücu davası açma hakkı vardır.Mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek, dava dışı aracın belirlenemeyen şoförüne verilen kusur oranında indirim yapılması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; davacının iş gücünün sürekli eksilmesi nedenine dayalı uğradığı zararı hesaplayan bilirkişinin davacının pasif dönem içinde de aktif dönem sonu için belirlenen geliri üzerinden gelir elde etmeye devam edeceği varsayımı ile hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.Davacının bilinen mesleği demirci ustalığı olup, pasif dönemde asgari ücretin üzerinde bir delir elde edebileceğine ilişkin bir kanıt sunulmadığı anlaşıldığından, Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca pasif dönem gelirinin net asgari ücret esas alınarak belirlenmesi gerekir.Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yazılı bicinde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇTemyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle taraflar yararına, (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına, (4) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA; tarafların öteki temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden İçişleri Bakanlığından gayrı taraflardan peşin alınan harçların istek halinde geri verilmesine 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.