Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28861 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12872 - Esas Yıl 2014





DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı vekili, davacının, 06/08/2011 ' den beri davalı yanında çalıştığını, geçerli bir neden ileri sürülmeksizin 11/05/2012 tarihinde, yazılı fesih ihbarnamesi ( ihbarname tarihi 09/05/2012 ' dir ) ile iş akdinin feshedildiğini, uzun süredir istifaya zorlamak amacıyla psikolojik baskı ve mobbingemaruz kaldığını, bölge koordinatörü olarak atanan Ö.. T.. isimli çalışanın, olumsuz davranış ve baskılar uyguladığını, bölge koordinatörlüğüne personel eksiği olduğunu bildirdiğini ancak sorunu haftasonu part time çalışan elemanları çözmeye çalıştıklarını ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nın durumu tespit edip idari para cezası kesmesi üzerine Ö.. T..' nın ağza alınmayacak tarzda konuştuğunu ve hakaret ettiğini, denetimleri dahi mağaza müdür olmasına rağmen kendisinin yokluğunda ( izinli olduğu günleri seçerek ) yaptığını, izinli olduğu günlerde gelip işi olmamasına rağmen çalışma çizelgesini yırtıp kendi çizelgesini oluşturduğunu, tüm çalışanlar nezdinde kendisini ezip itibarını sarstığını, çalışanların kendisiyle iletişime geçtiği durularda, sana müdürün doğru öğretsin " gibi cümlelerle sürekli itibar kaybettirdiğini, Ö.. T.. işe aldığı çalışanın işyerinde düzeni bozduğunu ve uyarıldığında " benim arkam sağlam" şeklinde umursamaz davrandığını, suni deli yaratarak Ö.. T.. ve iş birlikçisi olan personelim tutanak tuttuğunu ve iş akdinin feshedildiğini beyanla işe iadesine talep etmiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili, davacının işi savsaklaması, arkadaşlarına karşı uyumsuz davranması, küfür içerikli sözlerle müşteri önünde dahi olumsuz tavır sergilemesi, tüm haklı uyarılara rağmen bunlara devam etmesi nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, Ö. T.. şahsi husumet beslediğini, bunun işe yansıttığını, kendisine verilen görevleri mobbingolarak gördüğünü, şikayeti üzerine yapılan incelemede Ö.. T..mobbingolarak gördüğünü, husumi yapılan incelemede Ö.. T..mobbingolarak kabul edilecek davranışının tespit edilmediğni, reçetede görüldğü gibi psikolojik rahatsızlık geçirmesinin mobbingleilgili olmadığını, bunun ispat aracı olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:Mahkemece, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine hükmedilmiştir.D) Temyiz:Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.E) Gerekçe:1-Anayasanın 141inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmeden, hangisinin neden dolayı üstün tutulduğuna ilişkin gerekçeler dahi açıklanmadan sadece “Dosya sunulan tüm bilgi ve belgeler incelenmiş, dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmış, alınan bu rapor dosya içeriğine, bilimsel verilere, yasa ve usule uygun bulunarak davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki soyut açıklama ile gerekçesiz olarak hüküm kurulması hatalıdır.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.