Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Yeliz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, borçlu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.Somut olayda, mahkemece, hükme esas alınan 28.11.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda, taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 150.084,00 TL, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip çeşitli yerlerde haline münasip alabileceği evlerin değerlerinin ise en düşüğünün 110.000,00 TL, en yükseğinin 149.000,00 TL olduğu belirlenmiş, mahkemece, rapor tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 185.000,00 TL olduğu ve bu değerden 37.646,50 TL olan dosya borcunun düşümü ile kalan 147.353,50 TL ile hale münasip ev alabileceği gerekçesiyle borçlunun şikayeti reddedilmiştir. Borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunması zorunlu olmadığı ve mahkemece hükme esas alınan raporda da borçlunun daha mütevazı niteliklere sahip yerlerde daha küçük haline münasip meskeni edinebileceği en düşük miktar 110.000,00 TL olarak belirlendiğine göre; mahkemece "meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile taşınmazın değeri, haline münasip alabileceği evin değerinden fazla olduğundan taşınmazın satılarak haline münasip evin alınması için gerekli 110.000,00 TL'nin borçluya, kalanının ise alacaklıya ödenmesine, taşınmazın haline münasip evi alabileceği değerden az olmamak üzere satılmasına", şeklinde hüküm kurulması gerekirken, İİK'nun 82. maddesinin 3. fıkrasına aykırı olacak şekilde takip dosyası borcunun taşınmazın değerinden düşümü sonucu bulunan miktar ile hale münasip ev alabileceğinden bahisle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan, mahkemenin kısa kararının harca ilişkin beşinci paragrafında, kalan 2,50 TL harcın davacıdan alınmasına karar verilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının beşinci paragrafında 3,40 TL harcın davacıdan alınmasına karar verilmesi, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluştursa da, bu husus maddi hataya müstenit olup, mahallinde herzaman düzeltilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.