MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kasten yaralama sonucu ölüme neden olmaHÜKÜM : 765 sayılı TCK.nun 452/2-1.cümle, 51/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası.TÜRK MİLLETİ ADINATemyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre, sanık ... hakkındaki hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'in maktul ...'ye yönelik eyleminin sübutu kabul, haksız tahrike ilişen cezayı azaltıcı indirim sebebinin derecesi takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin sübuta, sanığın sonuçtan sorumlu tutulmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Olaydan kısa bir süre önce kendisini bıçakla basit şekilde yaralamasının oluşturduğu haksız tahrik altında maktulün işyerine giden sanığın, bir miktar alkollü de olduğu anlaşılan maktulün kendisine savurmak istediği tiner tabir edilen toluen tenekesini alıp maktulün yüzüne fırlattığı, toluenin maktulün başı da dahil boyun ve göğüs bölgesine döküldüğü, başkaca bir eylemde bulunmadan oradan ayrıldığı, daha sonra maktulün ölü olarak bulunduğu, kanında toksit düzeyde olan ancak öldürücü düzeyde olmayan alkol bulunan maktulün ölümünün toluen intoksikasyonu sonucu meydana gelmiş olduğu anlaşılan olayda,a) Ölüme etki eden başkaca bir sebep bulunmaması karşısında sanığın kastın aşılması suretiyle adam öldürme şeklinde gerçekleşen eyleminin 765 sayılı TCK'nun 452/1-1. cümlesinde düzenlendiği ve lehe yasa karşılaştırmasının buna göre yapılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu suçun niteliğinde hataya düşülerek aynı Kanunun 452/2-1. cümlesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi suretiyle eksik ceza tayini,b) 3 yıl 9 ay hapis şeklindeki sonuç cezanın türü ve miktarına göre sanık hakkında 765 sayılı TCK'nun 31. maddesi uyarınca 3 yıl süreyle kamu hizmetlerinden yasaklılığa hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 01.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.