Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün
süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi
geregi konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan dava konusu aracı 38.000,00 TL bedelle satın aldığını,
aracı satın almasından sonra kasko sigortası yaptırmak istediğinde
aracın pert olduğunu öğrendiğini,aracın ayıplı olarak yüksek bedelle
satılması nedeniyle uğradığı zarara karsılık 11.000,00 TL'nin ihtar
tarihinden itibaren isleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar
verilmesini talep etmiştir.
Davalı; aracın tüm özelliklerinin satıştan önce davacıya bildirildiğini,
davacının aracı inceleyerek ve ekspere götürerek hasarı bilerek
aldığını savunmuş; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 219
ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıptan sorumluluk hükümlerinden
kaynaklanmakta olup, davakonusu aracın pert olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Dosya kapsamına
göre dava konusu aracın pert olduğu davacıdan gizlenmiştir. Türk Borçlar
Kanununun 223. maddesi hükmüne göre; alıcı, devraldığı satılanın
durumunu islerin olağan akısına göre imkân bulunur bulunmaz gözden
geçirmek ve satılanda
satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre
içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde
bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda
olagan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması
halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan
anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Davacı, 08.02.2012 tarihinde noterden devraldığı aracı gizli ayıbı
öğrenir öğrenmez 20.02.2012 tarihli ihtarname ile davalıya bildirmiş ve
sonrasında bunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece her ne
kadar aracın piyasa değerinden düşük satın alınması ve satın alma
tarihinde yetkili servis sorgulamasının davacı tarafından yapılabileceği
belirtilerek, davacının ayıbı bildiğine kanaat getirilmiş ise de;
aracın piyasa değerinden düşük satın alınması davacının ayıbı bildiğine
karine teşkil etmez. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik
Şube Müdürlüğü'nce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını,
TRAMER kayıtlarını inceleme ve TRAMER'e SMS atarak bilgi edinme
yükümlülüğü de yoktur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın pert olduğu konusunda
bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır.
Satısa konu araç hukuki ayıplıdır. Ayıp davacıdan gizlenmiştir. Ayıbın gizlenmediğinin ispat yükü davalıda olup
davalı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Satıcı
ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının
ayıptan sorumluluk borcu bulunmaktadır. Davacının olayda kusurundan söz
edilemez.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıptan sorumluluk hükümleri
gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir.
Davacı BK 219 ve sonraki ayıptan sorumluluk hükümlerine göre davalıdan
ayıp oranında bedel indirimi istemekte haklıdır.
Mahkemece, açıklanan hususlar göz önünde tutularak davacının ayıp
oranında bedel indirimi talebinin değerlendirilerek sonucuna uygun bir
karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm
tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davacı
yararına BOZULMASINA, pesin pesin alınan harcın istek halinde iadesine,
HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak
üzere 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.