Somut olayda, davalı gazeteci, davacıya ait basın kuruluşunda 09.04.2008 tarihinde genel müdür yardımcısı olarak çalışmaya başlamıştır.İş sözleşmesinin devamı sırasında düzenlenen 01.01.2010 tarihli bireysel basın iş sözleşmesinde, “Gazeteci, 09.04.2008'de çalışmaya başlamış, sözleşme 01.01.2010 günü 2 yıl süreyle uzatılmıştır. Sözleşmenin uzatıldığı tarihten itibaren 2 yıldan önce işveren akdi feshederse, bakiye süreye ait ücretleri öder. Ayrıca gazeteci, kıdem ve ihbar tazminatı gibi kanuni tazminatlarını da alır. Taraflar, gazetecinin çalışmaya başladığı 09.04.2008 tarihinin kıdem tazminatının başlangıç tarihi olduğunu, bu tarihin gazetecinin işyerindeki kıdemine ve tazminatına esas tutulacağını, gazetecinin 09.0.2008'den önceki dönem için kıdem tazminatı aldığını kabul eder. Gazetecinin yıllık izin ve meslek kıdeminin belirlenmesinde SSK kayıtları esas alınır. Buna göre mesleğe başlama tarihi 9.4.2008'dir.” düzenlemesine yer verilmiştir.Davacı işverenin 07.12.2010 günü düzenlediği fesih biliriminde, “..tüm yasal hakları ödenerek akdin feshedilmesine” denilmektedir.Davalı gazeteciye, fesihten sonra, davacının işyerindeki fiili çalışma süresi için son ücret üzeinden hesaplanan 37354 TL. kıdem tazminatı ödemesi yapılmıştır.Davacı işveren, davalının bireysel basın iş sözleşmesinin 5 yıllık kıdem süresi dolmadan feshedildiğini ve yapılan kıdem tazminatı ödemesinin sehven yapıldığını iddia ederek, ödenen kıdem tazminatının iadesini istemiştir.Mahkemece, davalının 5 yıllık kıdem şartını taşımadığından talebin kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen bireysel basın iş sözleşmesinde, “Sözleşmenin uzatıldığı tarihten itibaren 2 yıldan önce işveren akdi feshederse, bakiye sureye ait ücretleri öder. Ayrıca gazeteci, kıdem ve ihbar tazminatı gibi kanuni tazminatlarını da alır.” Hükmü yer almaktadır. Bu hüküm davalı gazeteci lehine bir düzenlemedir. Davacı işveren tarafından sözleşme uyarınca ödenen kıdem tazminatının sonradan yanlışlıkla ödendiği öne sürülerek geri istenmesi iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz. Üstelik 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 62. Ve 63.maddelerine de aykırılık teşkil eder. Mahkemece, kıdem tazminatı iadesi talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.Kabule göre de cep telefonu iadesi talebinin reddine karar verilmesine rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ayrı bir bozma sebebidir.F) Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayıBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.