MAHKEMESİ : Mazıdağı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/07/2014NUMARASI : 2013/8-2014/12Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;1581 Sayılı Kanun'un 12. maddesi “Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kayıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senetler ve belgeler İİK'nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir” açıklamasını getirmiştir. İİK'nun 38. maddesine göre ise “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borcu ikrarını havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefalet numuneleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu nitelikte Tarım Kredi borç senedine dayanılması halinde ayrıca ilama gerek bulunmaksızın ilamlı icra yolundan yararlanılabilir. Ancak maddede açıkca söz konusu senetlerin köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından tasdiki halinde ilam niteliği kazanabileceği vurgulanmıştır. Şehir ve kasabalardaki Mahalli Muhtar ve İhtiyar Kurulları Tüzüğü'nün 4. maddesinde "mahalle muhtar ve ihtiyar kurulu bir muhtar ve dört üyeden kurulur..." denilmektedir.Somut olayda takip dayanağı 2.. K.. 243 sayılı Kredi Genel Sözleşmesi incelendiğinde, mahalle muhtarı ve iki aza tarafından tasdik edilmiştir. Bu haliyle 1581 sayılı Yasa'nın 12. maddesindeki koşul gerçekleşmiş olup takip dayanağı senetlerde bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olması sebebiyle, bu haliyle takip konusu senetlerin ilam niteliğini haiz oldukları anlaşılmakla diğer şikayet sebepleri incelenip sonuca gidilmesi gerekirken şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.