DAVA : Davacı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 17.11.2009-03.08.2010 tarihleri arasında davalı işyerinde satış danışmanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, davacının çalıştığı .....AVM'nin 10:00-22:00 saatleri arasında açık olduğunu, davacının çalıştığı ..... mağazasınında bu saatler arasında çalıştığını, 08.05.2010 tarihinde yaz saati uygulamasına geçildiğini ve kapanış saatlerinin 23:00'e alındığını, müvekkilinin ilk 1-2 ay 10:00-23:00 saatleri arasında çalıştığını, diğer dönemlerde de günde en az 1 saat fazla mesai yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalıştığını ve ücretlerinin ödenmediğini belirterek fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirkette vardiyalı olarak çalışıldığını, çalışmaların haftalık 45 saati aşmadığını, davacının ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde ilk aylarda 10:00-23:00 saatleri arasında çalıştığını, diğer dönemlerde ise en az bir saat fazla mesai yaptığını beyan etmiştir. Davalı taraf ise davacının haftalık 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığını belirtmiştir. Davacı tanıklarından Mete Tezel davalı işyerinin açıldığı 1-1, 5 ay boyunca haftanın yedi günü 24 saat çalıştıklarını, bunun dışında 09:00-23:00 saatleri arasında çalıştıklarını, nadiren saat 22:00'de işyerinden çıktıklarını beyan etmiştir. Diğer davacı tanığı Mehmet Murat Sarısakal mağaza açılışında 09:00-23:00 saatleri arasında çalıştıklarını, bundan sonraki çalışma döneminde iki grup halinde hafta için 09:00-19:00 13:00-23:00 saatleri arasında, hafta sonları ise 09:00-23:00 saatleri arasında çalıştıklarını beyan etmiştir. Davalı tanığı normalde haftalık çalışma saatinin 45 saat olduğunu, ilk açılışta tahminen 1 ay boyunca 45 saati aşan çalışma yapıldığını belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının ilk bir ay için haftanın yedi günü 09:00-23:00 saatleri arasında çalıştığını, buna göre bu dönemde haftalık 42, 5 saat fazla mesainin bulunduğunu, bu dönemden sonra 09:00-19:00 13:00-23:00 saatleri arasında haftanın yedi günü çalıştığını, buna göre haftalık 25 saat fazla mesaisinin bulunduğunu belirtilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı işyerinde vardiyalı çalışma saatleri konusunda davalı tanığının beyanı alınmamıştır. Bu sebeple öncelikle davalı tanığı yeniden dinlenerek vardiyalı olarak hangi saatler arasında çalışıldığı hakkında beyanı alınmalı, ilk bir ayda davacı tanık beyanlarına göre sonraki aylarda ise vardiya saatleri ile davalı işyerinin bulunduğu AVM'nin açılış ve kapanış saatleri dikkate alınarak hesaplama yapılması gereklidir. Ayrıca fazla mesai süresinin hesaplanmasında hafta tatilinde normal çalışma saatinin dışlanmamasıda hatalıdır. Bu sebeple fazla mesai süresinin hesaplanmasında hafta tatili çalışmasının dikkate alınmaması gereklidir.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.