Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek, ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi ve sermaye şirketlerinde idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurlarının şirketin iflasını istememek suçlarından sanıklarE.EveT.Y.'ın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama-bozma düzeltilerek onama-onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastiyle ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödememesi suçuna yönelik olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda; İİK'nun 333/a maddesinde yazılı suçun oluşumu için, eylemin başka bir suçu oluşturmamasının gerekmesi, 07/03/2007 tarihli şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddiaların İİK'nun 331/1.maddesindeki unsurları içermesi ve sanıklar hakkında İİK'nun 331/1.maddesi ile de cezalandırılmaları isteminde bulunulması karşısında, sanıkların bu gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçeyle beraatlerine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçeyle ONANMASINA, 2- Alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksiltmek suçuna yönelik olarak kurulan hükmün temyiz incelemesi sonunda;Sanıklara isnat edilen suçun 09/12/2004 ve 16/12/2004 tarihlerinde işlenmesine rağmen İİK'nun 347.maddesinde belirtilen üç aylık ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra 07.3.2007 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanıkların beraatine karar verilmesi yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasından "....sanıkların beraatine" ifadesi çıkarılarak yerine "....İİK’nun 347.maddesi gereğince müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine" ifadesi yazılmak suretiyle hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi gereğince istem gibi düzeltilerek ONANMASINA, 3- Sermaye şirketlerinde idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler veya tasfiye memurlarının şirketin iflasını istememek suçuna yönelik olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda; Her ne kadar sanıklar E.E ve T.Y.'ın şikayet tarihinden bir gün önce hisselerini devrettikleri, eş anlatımla şirket yetkilisi olmadıkları gerekçesiyle İİK'nun 345/a maddesinden beraatlerine karar verilmiş ise de, söz konusu hisse devir işleminin Ticaret Sicil Gazetesinde 13.03.2007 tarihinde ilan edilmesi nedeniyle, bu devrin Türk Ticaret Kanunu'nun 38.maddesinde de belirtildiği üzere, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı günü takip eden iş gününden itibaren hüküm ifade edecek olması karşısında, şikayet tarihi itibariyle bu devir işleminin üçüncü şahıslara karşı tesir etmeyeceğinin kabulü gerektiğinden davanın esasına girilerek, İİK'nun 179. ve Türk Ticaret Kanunu'nun 324.maddesi uyarınca, şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediği yönünün saptanabilmesi için şirket defter ve kayıtları ile banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan eksik inceleme ile sanıkların beraatlerine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.