Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:1)Sanık D.. K.. hakkında yaralama suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca katılanlar S.. Ö.. ve B.. E.. vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,2)Tehdit suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelen temyizde ise; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a)Sanık D.. K..’ın, katılan A.. Ö..’ten alacağı olduğunu iddia ederek, katılan Ahmet ile görüşmek amacıyla diğer sanık O.. T..’ya randevu aldırdığı, katılan Ahmet’in, sanık Orhan’ın yanında sanık Durmuş’un da geleceğini bilmediği, katılan Ahmet’e ait işyerinde buluştukları, aralarında tartışma çıktığı, olay yerinde sanıklar, katılan Ahmet ve katılanın işçileri olan diğer katılanlar S.. Ö.. ve B.. E..’dan başka kimsenin olmadığı, katılanların, tartışma sırasında sanıkların tabanca çıkartarak kendilerini tehdit ettiğini, daha sonra da sanık Durmuş’un, tabancanın kabzası ile katılanlar Semih ve Bayram’ın başlarına vurarak yaraladığını iddia ettikleri, sanıkların ise tartışma sırasında sanıklar Bayram ve Semih’in sopalarla üzerlerine yürüdüklerini, Durmuş’un ayağının kayarak yere düştüğünü, katılan Ahmet’e ait işyerinden, önce Ahmet’in sonra da kendilerinin çıktığını, kimseye vurmadıklarını, kendilerine de vurulmadığını, yanlarında tabanca olmadığını, tehdit suçlarını işlemediklerini savundukları anlaşılmakla; sanıklarda yaralanma olduğunu gösteren adli rapor olmaması, sanık Durmuş’un adına kayıtlı taşıma ruhsatlı tabancasının bulunması, sanığın tabancanın olay sırasında üzerinde olduğunu, ancak kullanmadığını ifade etmesi, katılanlar Semih ve Bayram’ın adli raporlarına göre occipital ve frontal bölgelerden yaralanmaları, olay yeri tutanağında yerde kan lekelerinin tespit edilmesi, katılanların aşamalarda birbiri ile uyumlu ifadeler vermesi karşısında; katılanların, ifadelerindeki yaralamaya ilişkin kısma itibar edilerek kasten yaralama suçlarından mahkumiyet kararı verilirken, tehdit suçuna ilişkin anlatımlara ne şekilde itibar edilmediği, sadece sanıklar ve katılanlar arasında cereyan eden somut olayda, katılanların ifadeleri dışında başkaca ne gibi bir kanıta ihtiyaç olduğu ve bu kanıtların mahkumiyete yeterli görülmediği açıklanmadan, tarafların anlatımları ile birlikte ele alındığında mevcut maddi kanıtların, hayatın olağan akışı içinde gündelik yaşamdan edinilen karine niteliğindeki bilgilere göre taraflardan hangisinin anlatımını desteklediği tartışılmadan, “müştekilerin beyanları dışında cezalandırılmalarına yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden” şeklindeki yetersiz gerekçelerle tehdit suçlarından beraat kararları verilmesi,b)Kabule göre de; sanık O.. T.. hakkında sadece tehdit suçundan açılan davada beraat kararı verilmiş olması karşısında, vekalet ücretinin Hazineden tahsil edilmesine karar verilmesi gerekirken katılanlardan alınmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı, katılan A.. Ö.., S.. Ö.. ve B.. E.. vekilinin temyiz nedenleri ile kısmen değişik gerekçelerle tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.