MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehditHÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyet, tehdit suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıDÜŞÜNCE : İade, onamaİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.Sanık müdafilerinin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin hükmedilen ceza miktarları da nazara alınıp 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verilmekle evrak tetkik edildi.Sanık hakkında tehdit suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tâbi olup temyizinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, sanık müdafilerinin anılan hükme yönelik temyiz istemleri 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesi gereğince itiraz kabul edilip gereği mahallinde merciince değerlendirilmek üzere incelemenin sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;Mağdurenin aşamalardaki özünde değişmeyen ve tutarlı beyanlarından, oturdukları sitenin bahçesinde oyun oynarken su içmek amacıyla yönetim odasına girmesinin ardından aynı zamanda site yöneticisi olan sanığın, mağdureye yönelik, hiçbir bedensel temasta bulunmaksızın “gel seninle öpüşelim, sevişelim” şeklinde sözler söylemesi, bir başka gün, yine yönetim odasında cinsel organını çıkartarak mağdureye “bunu yala, öp, ısır, seninle sevişelim” şeklinde sözler söylemesi eylemleri bir bütün olarak zincirleme şekilde 5237 sayılı TCK'nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturduğu ve ayrıca sanığın kastının yoğunluğu, eylemlerinin ağırlığı dikkate alınıp oranlılık ilkesine uygun olacak şekilde alt sınırdan ayrılarak ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;Tüm dosya kapsamı nazara alındığında; sitenin bahçesinde oyun oynayan mağdurenin kendi rızası ile su içmek için gittiği sitenin yönetim odasında farklı zamanlarda yönetici olan sanık tarafından alıkonulduğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,Uygulamaya göre de;Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.