Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2813 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 22344 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalılar vekili taraflarından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARAR6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesinde; "...Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir..." düzenlemesine yer verilmiştir.Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir; aksi hal, yeni tereddüt vc ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar, hükmün hedefine ulaşılmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2011/6-18 Esas-2011/30 Karar sayılı, 19.06.1991 gün 323/391 sayılı; 10.09.1991 gün 281-415 sayılı; 25.09.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları).Mahkemece verilen kararda "... alacaklıca bozulan hüküm ile yeniden kurulan hüküm ile aynı yargılama masrafı ve avukatlık ücreti istendiği önceki ödenenler düşülmeden istenmesi yerinde değildir şikayetin kısmen kabulüne...” şeklinde hüküm kurulduğu, kısmen kabulün neye ilişkin olduğunun belirtilmediği görülmektedir. Hüküm bu haliyle açık olmadığı gibi, şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda zorluk çıkaracak şekildedir. Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısım hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur. İlamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez. Bu nedenle hüküm fıkrasının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça yazılması zorunludur.O halde, Mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözeltilmek suretiyle infazı mümkün ve anlaşılabilir nitelikte karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır../.SONUÇ: Alacaklılar ve borçlular vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.