Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı ve eski başkanı olduğunu, 03.05.2003 tarihinde yapılan genel kurulun 4. maddesinde gündem dışına çıkılarak hesap tetkik komisyonunca bilgi verilmesi yerine raporun oylanmasına karar verildiğini, esasen raporun gerçeği yansıtmadığını, komisyonun yetkilerini aşarak incelemelerini 2002 yılı ile sınırlı tutmayıp önceki dönemleri de kapsar şekilde rapor düzenlediklerini, önceki raporun tekrar olduğunu, bu dönemli ilgili olarak açılan ceza davasında beraat ettiğini, ayrıca 8. maddesinde de gündemde bulunmamasına rağmen yönetim ve denetim kuruluna dava açılması yönünde karar alındığını, gündemin ihlal edildiğini ileri sürerek, anılan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, iddiaların yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenin bilirkişi raporuna göre, davacının alınan kararlara muhalefet ettiği, davanın bir aylık süre içinde açıldığı, iptali istenilen genel kurul kararlarının gündeme alınmadığı, gündeme bağlılık ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1) Dava, 03.05.2003 tarihli genel kural toplantısında 4 ve 8 numara ile alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Somut olayda iptali talep edilen ve önerge ile sırası değiştirilen genel kurulun 4. maddesiyle hesap tetkik komisyonun raporu tartışılarak oylanmış ve kabul edilmiştir. Ancak, toplantıdan önce ölan edilen genel kurul gündeminde salt “Hesap tetkik komisyonu raporu hakkında bilgi verilmesi" konusunun yer almasına rağmen raporun tartışmaya açılarak görüşülmesi, kabulü veya reddinin oylanmasına dair bir açıklık bulunmamaktadır. Kooperatifler Kanunu 46/son maddesinde, gündemde olmayan hususların görüşülemeyeceği, ancak, kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10 ‘unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde, hesap tetkik komisyonunun seçilmesi, bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması, çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması, genel kurulun yeni bir toplantıya çağırılması ve kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali, yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi ile ilgili hususların genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınacağı belirlenmiştir. Somut olayda hesap tetkik komisyonu raporunun görüşülerek bir karara bağlanmasına ilişkin bir gündem maddesi bulunmadığı gibi bu hususun gündeme alınmasına dair bir karar da alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde, 4. maddeyle alınan genel kurul kararı gündem dışına çıkılarak alınmış bir karar olduğundan anılan 46. maddede düzenlenen gündemde olmayan hususların görüşülemeyeceği yönündeki yasal hükme aykırı bulunmaktadır. Dolayısıyla iptali yönünde hüküm kurulmasında yanlışlık yoktur. Bu durum karşısında, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamları dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Ancak, ilan edilen gündemde yönetim ve denetim kurulunun ibralarının görüşülmesi hususu mevcut olup, alınan kararla yönetim ile denetim kurulu üyeleri ibra edilmemiştir. Her ne kadar ibra edilmemeleri halinde haklarında dava açılması yönüne gündemde bir açıklık veya karar yoksa da ibra edilip edilmeyecekleri önceden belli olmadığından ve esasen ibra edilmemeleri halinde haklarında dava açılması yönünde karar alınabileceği doğal bir sonuç olacağından bu husususun karara bağlanmasında bir yanlışlık yoktur. Başka bir gündem maddesi içinde bu kararın alınması da sonucu etkili değildir. O halde, yönetim ve denetim kurulu hakkında dava açılması yönündeki kararın gündeme bağlılık ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle iptali doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.3) Kabul şekli bakımından da, 8. maddede davacının iptalini talep ettiği yönetim ve denetim kurulunun mahkemeye verilmesi yönünde alınan karar dışında borcu olan ortaklardan borcun tahsiline yönelik karar da alınmasına rağmen talep aşılarak bu maddeyle alınan kararların tamamının iptali sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması da yanlış olmuştur.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararınaBOZULMASINA<karar>, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.