Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2781 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 705 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilinceŞikayetçi vekili, borçlu ...'ye ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili kurum için belirlenen alacak miktarının hatalı olduğunu, alacak miktarının ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/2 Esas sayılı dosyasına 12.07.2013 tarihi itibariyle 209.096,00 TL olarak bildirildiğini ancak, bu miktar dikkate alınmadan sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetvelinde müvekkili kurum alacağının 160.000,00 TL olarak belirtilip, bu miktara göre garame hesabı yapıldığını, bu nedenle sıra cetvelinde alacaklıların paylarının yanlış hesaplandığını, ayrıca sıra cetvelinde birinci sırada bulunan şikayet olunan ...aczinin düştüğünü, bu nedenle sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile yeniden sıra cetveli düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; 2004 sayılı İİK' nın 142. maddesine göre itirazın yalnız sıraya ilişkin olması halinde şikayet yoluyla İcra Tetkik Merciine yapılacağı ancak alacağın esas ve miktarına yönelik itirazlara ise dava yoluyla itiraz edilebiliceği, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı' nın 1998/3431 E.,1998/4317 K. sayılı ve yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı' nın 2013/2476 K. sayılı kararı ile davanın genel yetkili mahkemelerde ikame edilmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verildiği belirtilerek, 6100 sayılı HMK' nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir.Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir.Öte yandan, ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6, 1982 Anayasası'nın 36. .../...maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 1086 sayılı HUMK'nın 73. maddesi, "Kanun'un gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir. İİK'nın 18/3. maddesinde " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri, adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır. Mahkemece, şikayet olunana şikayet dilekçesi tebliğ edilerek, şikayet tarihinde yürürlükte olan HMK'nın basit yargılama usulüne ilişkin 316. vd. madde hükümleri uyarınca yargılamanın yürütülmesi, taraf teşkilinin sağlanması, İİK'nın 18. maddesi uyarınca duruşma açılması, tahkikatın duruşmalı olarak yapılması gerekir.Somut olayda, şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde, idare tarafından bildirilen alacak miktarı dikkate alınmadan sıra cetveli düzenlendiği ve sıra cetvelinde birinci sırada bulunan şikayet olunanın haczinin düştüğü ileri sürülerek sıra cetvelinin iptali istemiş olup, şikayetin takip hukuku kurallarının yanlış uygulanması, yani sıraya ilişkin olduğu gözetilerek, duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra, şikayetin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.