Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Şikayetçi, alacaklı tarafından yediemin ücretinin tahsili için başlatılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi suretiyle icra takibinde, rehinli aracın satışı üzerine, icra müdürlüğünün dosya alacağı ile satış ve muhafaza masraflarından sonra satış bedelinden artan başkaca para bulunmadığından sıra derece kararı yapılmasına yer olmadığına yönelik kararının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece işlemin doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.İİK'nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında; "Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar satış mahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin değişikliği yapılabilir" düzenlemesi mevcuttur.Yedieminlik ücreti takip masraflarından olup, İİK'nun 59. maddesi ile "Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder. Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir. " şeklinde düzenleme yapılmıştır.Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK'nun 138/2. maddesi gereğince haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır.İcra ve İflas Kanun'undaki bütün bu düzenlemeler doğrultusunda yedieminlik ücretinin takip masraflarından olduğu ve satış tutarından öncelikle alınacağı anlaşılmaktadır. Bu sebeplerle yedieminlik ücreti ancak takip masrafı olarak muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından talep edilebilir.Yedieminlik ücretinin muhafaza tedbirine konu takip dosyasından başka bir dosyada ayrı bir takip konusu yapılması söz konusu değildir.Somut olayda, tahsili istenen yedieminlik ücreti, muhafaza tedbirinin uygulandığı takip dosyasından değil ayrı bir takibin konusu yapılmış, takip itiraz edilmeksizin kesinleşmiş ve paraya çevirme aşaması tamamlanmıştır. Bu durumda, yedieminlik ücretinin satış bedelinden öncelikle ödenmesi mümkün olmayıp, satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmeyeceğinin anlaşılması halinde icra dairesince alacaklıların bir sıra cetveli yapılması gerekir.O halde mahkemece, İİK'nun 140. maddesi uyarınca sıra cetveli yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.