Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2711 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2149 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen dava sırasında davacı tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RTaraflar arasında görülen dava sırasında davacı tarafından sunulan 09.11.2015 tarihli dilekçe ile özetle, "...davalı vekilin hâkim ve savcılarla özel ilişki kurmak ve gerçeğe aykırı raporlar yazdırmak ve gerçeğe aykırı kararlar aldırmak yönündeki şikayetleri sonucu soruşturma geçirdiği, bu sebeple huzurdaki davada görevlendirilecek bilirkişiler için de şüpheye düştüğü, hâkimin önyargılı tavrının davasının gerçeğe uygun şekilde sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusunda şüphe duymasına yol açtığı, davalı vekilinin davanın esasına girmeden "... herkese dava açıyor, adaleti gereksiz yere meşgul ediyor" içerikli açıklamalarını hâkimin sabırla dinlediğini, aynı konuda kendisinin cevaplarının dinlenmediği ve tutanağa geçirilmediği, hâkimin davalı vekilinin talebine uyarak dosyanın bilirkişi heyetine gidip gitmemesine; "savcılık dosyası incelendikten sonra karar verilmesine" karar verdiklerini, soruşturma dosyasında tek kişiden alınan raporun denetlemeye elverişli olmadığı, davalı vekilinin yıllardır bilirkişilerle ilişki kurarak sonuç almaya çalışması yaptığı şikayetlere rağmen, avukatlığına devam edebilmesinin adalete olan güvenini sarstığı, yukarda açıklanan nedenlerle hâkime olan inancının da sarsıldığı.." gerekçeleri ile reddi hâkim talebinde bulunulmuştur.Reddedilen hâkim tarafından, talebin reddi gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, ret talebinde bulunan davacının 1000,00.-TL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Hakimin reddi için ileri sürülen sebepler, işin esası yönünden temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığından talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, ret talebinin, kötüniyetli yapılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanlar hakkında verilecek para cezasının nev'inin, disiplin para cezası olduğu HMK'nın 42/4. maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, mahkemece hükmedilen para cezasının “disiplin para cezası” olduğunun belirtilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılanmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yazan “HMK'nın 42. maddesi gereğince takdiren 1.000,00.- TL para cezası ile mahkumiyetine ... gelir kaydına” ibaresinin kaldırılarak yerine “HMK'nın 42. maddesi gereğince takdiren 1.000,00.-TL disiplin para cezası ile mahkumiyetine, ... gelir kaydına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/03/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.