Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27086 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27116 - Esas Yıl 2014





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı A.. T.. tarafından borçlu L.. K.. hakkında 04.07.2008 tarihli ipotek belgesine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 9 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçenin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, alacaklı vekilinin ise itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür.İİK.nun 150-a/1 maddesi gereğince ödeme emrine itiraz halinde İİK.nun 62. den 72. maddeye kadar olan hükümleri uygulanır. Buna göre olayda uygulanması gereken İ.İ.K.’nun 68/1.maddesi gereğince, talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar ve noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını mutazammın bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir.Somut olayda, takibe dayanak yapılan ipotek akit tablosunun incelenmesinde, ipoteğin limit ipoteği (üst sınır ipoteği) olduğu ve kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediği anlaşılmaktadır. Dayanak belge borç ikrarını içermediğinden İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan belgelerden değildir.Öte yandan, İİK.nun 150/ı ve buna bağlı olarak uygulanacak olan 68/b maddesi bankalar lehine düzenlemeleri içermekte olup, kurumsal ve ciddi bir yapıya ve Devletin sıkı denetimine tabi olan bankalar yönünden yapılan bu düzenlemelerin, herhangi bir gerçek ya da tüzel kişi alacaklı için de uygulanacağının kabulü ağır sonuçlara yol açabilecektir. Bu nedenle anılan maddelerdeki düzenlemelerin bankalar dışındaki diğer gerçek ya da tüzel kişiler yönünden uygulanma imkanı yoktur.O halde alacağın tahsil edilip edilmeyeceği yargılamayı gerektirmekte olup, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.