Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 270 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 750 - Esas Yıl 2013
Hukuk Genel Kurulu 2013/750 E. , 2014/270 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aydın 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2012NUMARASI : 2012/821-2012/543
Taraflar arasındaki “menfi tespit ve istihkak iddiası” davasından
dolayı yapılan yargılama sonunda; Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce
davanın “görevsizlik nedeniyle reddine” dair verilen 17.02.2011 gün ve
2011/149-79 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından
istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27.06.2012 gün ve
2012/6296-11209 sayılı ilamı ile; (....Davacı dava dilekçesinde;
davalının icra alacaklısı sıfatıyla dava dışı borçlusu A.. E...aleyhine
başlattığı icra takibinde, borç ve borçlu ile ilgisi bulunmadığı halde
2011/1 talimat dosyası ile kendisine ait devenin haczedildiğini, haciz
sırasında devenin kendisine ait olduğu beyanında bulunduğunu ancak İcra
memuru tarafından İİK’nun 99. maddesindeki usulün işletilmediğini
belirterek icra alacaklısına borcu bulunmadığının tespiti ile haksız
haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı davaya verdiği cevap
dilekçesinde; icra mahkemelerinin görevli olduğunu, haksız ve yersiz
açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Yerel
mahkemece; uyuşmazlığa İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin uygulanacağı,
görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğu belirtilerek görev nedeniyle
davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz
edilmiştir. Dosya içeriğinden; davacının icra dosyasının tarafı
olmadığı gibi yedinde haczedilen mal ile ilgili mülkiyet iddiasında
bulunması üzerine icra memuru tarafından icra alacaklısına süre
verilmediğini, İİK'nun 99. maddesindeki usulü işletilmediğini belirterek
genel hükümler uyarınca eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. İcra
hukuku şekli bir hukuk olup icra mahkemelerince verilen kararlar maddi
hukuk açısından kesin hüküm teşkil etmezler. Öte yandan, genel hükümler
uyarınca menfi tespit davası açılmasını engelleyen yasal bir düzenleme
de bulunmamaktadır. Şu halde davanın esasına girilerek oluşacak sonuca
göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması
doğru değildir.Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan
yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk
Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği
anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Davacı İ.. A.. vekili 25/02/2011 harç tarihli dava dilekçesinde;
“Davalının Van’da ikamet eden A.. E...’dan alacaklı olduğu iddiası ile
Aydın 1. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlattığını, talimat yolu ile
takip dosyasında borç ile hiç alakası olmayan borçlu ile herhangi bir
ilişki içinde bulunmayan davacıya ait bir deve üzerine haciz
konulduğunu, davacının devenin kendisine ait olduğunu beyan etmesine
rağmen icra müdürlüğü İİK 99 maddesindeki prosedürü bu güne kadar
işletmediği için Aydın 1. İcra Müdürlüğü’nün 2010/14172 sayılı
dosyasından 10.01.2010 tarihinde haciz edilen 1 adet devenin müvekkile
ait olduğu ve aynı icra dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile
haczin kaldırılmasına, icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri ile
ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine” karar verilmesini istemiştir.
Davalı M.. Ö.. vekili 25.05.2011 tarihli havale tarihli cevap
dilekçesinde özetle; “ davacının borçlu olmadığının tespitini talep
ettiğini, ancak davacı tarafın bir borcu bulunmadığını, davacının elinde
bulunan devenin dava dışı A.. E...’ın borcu sebebi ile haczedildiğini,
davacı her ne kadar borçlu olmadığının tespiti ile hacze konu devenin
kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talebi ile işbu
davayı açmış ise de davanın hukuki niteliği itibariyle istihkak davası
olduğunu, bu davanın genel mahkemelerde değil icra hukuk mahkemesinde
açılması gerektiğini” savunuştur. Mahkemece uyuşmazlığın niteliği
kapsamında icra hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile
görevsizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı
vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine yukarıda belirtilen gerekçe
ile mahkeme kararı bozulmuştur. Uyuşmazlık; Davacının talebi dikkate
alındığında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi mi, yoksa icra
hukuk mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Hemen ifade
edilmelidir ki, talimat yolu ile haciz konulan devenin üçüncü kişi olan
davacının elinde iken haczedildiği, üçüncü kişinin haciz sırasında
istihkak iddiasında bulunduğu, gerek talimat icra müdürlüğü gerekse
takibin başlatıldığı icra müdürlüğünün bu iddia ile ilgili olarak İcra
İflas Kanunu 99. maddesi kapsamında herhangi bir işlem yapmadığı
sabittir. Davacı 10.01.2011 tarihinde, huzurunda yapılan haciz
sonrasında 25.02.2011 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde yukarıda aynen
alına dilekçe ile dava açmıştır. Yapılan yargılama sonunda açılan
davanın reddine dair verilen kararın bozulması üzerine, mahkemece dava
dilekçesinde menfi tespit ve istihkak olmak üzere iki tane istem
bulunduğu kabul edilerek menfi tespit istemi ile istihkak iddiaları
ayrılmış, menfi tespit istemi ayrı bir esas kayıt edilmiş, istihkak
iddiası ile açılan davada ise direnmiştir. Dava dilekçesi dikkate
alındığında, davacının iddiasının üçüncü kişinin istihkak iddiası olarak
kabul edilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi doğru ise de davacının
menfi tespit istemi bulunmadığı dikkate alınmaksızın istemin ayrılması
ve başka bir esas kayıt edilmesi doğru bulunmamıştır. Nitekim davalı da
verdiği cevap dilekçesinde, davacıdan herhangi bir alacağının
bulunmadığını kabul etmiştir. Bu bakımdan açılan davanın tek dava olduğu
gözetilerek karar verilmesi gerekirken iki talep olduğu kabul edilerek
menfi tespit talebi yönünden tefrik kararı verilmesi yerinde
görülmediğinden verilen hükmün bozulması gerekmiştir. Öte yandan,
görevsizlik kararı ile birlikte yargılama giderlerin hükmedilmesi de
6100 sayılı HMK 331 maddesi amir hükmüne aykırıdır. Söz konusu madde
dikkate alındığında görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından
sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama
giderlerine o mahkemece hükmedileceği düzenleme altına alınmıştır. Bu nedenle direnme kararının belirtilen değişik gerekçelerle bozulması gereklidir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme
kararının yukarıda gösterilen değişik gerekçeden dolayı 6217 sayılı
Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen
“Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek
halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı kanunun
440/III-3.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere
12.03.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Avukatın yapamayacağı işler- ortak çalışan avukatlar da işi yasal olarak reddetmek zorundadır.
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38.maddesinde avukatın işi ret mecbureyetinde olduğu haller gösterilmiş, aynı maddenin (c) bendi; “Avukatın evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak görev yapmış olmasını” işi reddetme sebebi olarak kabul etmiş, aynı maddenin son fıkrasın
Muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu
Davanın usulden reddi - hak düşürücü süre - karar sonucu - DAVA ŞARTI
T.C.YARGITAY23. Hukuk DairesiMAHKEMESİ : Kayseri(Kapatılan) ... Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın süre yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı olarak
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?