Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 269 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10016 - Esas Yıl 2012





T.C.D A N I Ş T A YONİKİNCİ DAİREEsas No : 2012/10016Karar No : 2016/269 Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Vekili : Karşı Taraf (Davacı) : Vekili : İstemin Özeti :.....Depo Müdürlüğü'nde görev yapan davacının, kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 3. Bölge Disiplin Kurulu'nun 04.11.2011 tarihli Bölge Müdürlüğü oluru ile onaylanan 30.09.2011 tarihli ve 2011/39 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, davacının söz konusu eyleminin, demokratik bir tepkinin tezahürü amacıyla gerçekleştiği ve eylemin yapıldığı tarihte kendisi sendika üyesi olmasa da, sendikal faaliyet kapsamında katıldığı 1 gün iş bırakma eylemi nedeniyle göreve gelmemiş olmasının disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmesi halinde yasalarla tanınan demokratik bir hakkın kullanımının caydırılmasına neden olunacağı dikkate alındığında, davacının kınama cezası ile tecziyesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda Balıkesir İdare Mahkemesince verilen 20/06/2012 tarihli ve E:2012/93, K:2012/1366 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hâkimi : Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAKarar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 27/01/2016 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.Başkan VekiliÜyeÜyeÜyeÜye(X) AZLIK OYU :22.06.1993 tarihli ve 21615 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Personel Yönetmeliği'nin 99. maddesinde kınama cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller sayılmış; 100/5. maddesinde, "Kanun, tüzük, yönetmelik, karar, talimat ve emirlerde yazılı olan görevleri haklı veya zorlayıcı bir sebep olmaksızın yerine getirmemek veya eksik olarak yerine getirmek veya mevzuatın uygulanmasını zorunlu kıldığı hususları yapmamak veya yasakladığı işleri yapmak" fiili aylıktan kesme cezası verilmesini gerektiren fiil ve haller arasında belirtilmiş; 105. maddesinde de, memuriyetten çıkarma cezasını gerektiren suçlar dışındaki olaylar için ceza vermeye yetkili olanlar personele verilecek cezalarda ilgili personelin geçmiş hizmetleri sırasındaki olumlu çalışmaları, iyi veya çok iyi derecede sicil almış olması veya olayın meydana geliş nedenlerini dikkate alınarak, hafifletici sebeplerin varlığına kanaat getirildiği takdirde her olayda bu sebepler belirtilmek suretiyle bir aşağı dereceden ceza verebileceği düzenlemelerine yer verilmiştir.Dosyanın incelenmesinden, davacının 15-16.12.2009 tarihlerinde çeşitli kamu görevlileri sendikalarının kararı üzerine Türkiye genelinde düzenlenen iş bırakma eylemine katılması nedeniyle hakkında soruşturma açıldığı, yapılan soruşturma sonucunda, 15-16.12.2009 tarihlerinde kanunsuz ve izinsiz olarak iş bırakma eylemi yapmak, o gün için görevli olduğu treni temin etmemek, göreve gelmemek ve görevi kabul etmemek fiilerini işlediğinin subuta erdiği gerekçesi ile 3. Bölge Disiplin Kurulu'nun 04.11.2011 tarihli Bölge Müdürü oluru ile onaylanan 30.09.2011 tarihli ve 2011/39 sayılı kararıyla davacının eylemine uyan Personel Yönetmeliği'nin 100/5 maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırması öngörülmüş ise de, davacı hakkında Personel Yönetmeliği'nin 105. maddesi uygulanarak bir alt ceza olan kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Bakılan olayda, davacının üzerine atılı eyleme katılma tarihinin 15-16.12.2009 tarihi olduğu, hakkında verilen 3. Bölge Disiplin Kurulu'nun 30.09.2011 tarihli ve 2011/39 sayılı kararı ve bu kararın 3. Bölge Müdürünce 04.11.2011 tarihinde onaylandığı halde, bu tarihten sonra 16.11.2011 tarihli başvurusu üzerine Sendika Yönetim Kurulunun 24.01.2012 tarihli ve 268 sayılı kararıyla sendika üyeliğine kabul edildiği anlaşılmış olup; ilgili sendika üyesi olmayan davacının fiilinin sendikal faaliyet kapsamında bir mazeret olarak kabulü hukuken mümkün olmadığı ve üzerine atılı bir (1) gün iş bırakma eylemine katılmasıyla anılan günde yürütmekle yükümlü olduğu kamu hizmetinin aksamasına neden olma fiilinin de subuta erdiği açık olduğundan, hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile anılan kararın bozulması gerekeceği görüşüyle, onanmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.Üye Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payı devrinin geçerli olması için noterde ya da tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir. S.. E.. ile A.. C.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.09.2007 gün ve 303/457 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı mirasçıları tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: İtirazın iptali davasında takipte talep edilen faiz için dava açılmamış olması -faiz üzerinden inkar tazminatına hükmedilemeyeceği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekilleri Avukat O.K. ve M.K.geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avu Avukatın dilekçeye yanında çalıştığı avukatın imzasını atması-resmi belgede sahtecilik -sahtecilik kastı MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : MahkumiyetAvukat olan sanığın, davacısı olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/95 esas sayılı dosyasında, avukat olan katılanı, kendi vekili olarak göstererek düzenlediği suça konu dava dilekçesine katılan adına imza atıp mahke Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?