Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 29.11.2011 tarih ve 2009/175-2011/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili asıl davada, davalı ile müvekkili şirket arasında imzalanmış olan işletme lisans sözleşmesi ile 5 yıl süreli bayilik lisans sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmenin 5 yıl süreli olduğunu, davalının 16.02.2009 tarihli ihtarname ile işletme lisans sözleşmesini feshettiğini bildiren ihtarname gönderdiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkili şirketin tescilli markası olan R.C. tabelasının indirildiğini ve davalı tarafın M.C. markası ile faaliyetini sürdürdüğünü, haksız ve dayanaksız olarak sözleşmeyi fesheden davalının müvekkilini uğrattığı maddi ve manevi kayıplarla, tescilli R.C. markasının sağladığı portföy karşılığı olmak üzere 250.000 USD cezai şartın ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşmenin aklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiş, birleşen davada da, müvekkili ile davalı arasında akdedilen “işbirliği ve satış sözleşmesi” (işletme lisansı sözleşmesi)'nin 4. maddesi gereğince, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitini ve davalıya sunulan teminat mektubunun taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının ihtarnamesinde ileri sürdüğü eksiklik veya aykırılığın giderilmesi için davacıya herhangi bir süre tanımadan doğrudan fesih ihbarında bulunmuş ve daha sonra da ilişkiyi sonlandırarak benzer konseptle aynı faaliyet için işyerini kullanmaya devam etmiş olduğu, sözleşmenin feshinin BK'nın 106. maddesi hükme aykırı olduğu ve BK.107. maddesinde öngörülen derhal fesih şartlarını gerçekleştiği de kanıtlanamadığı, fesih hukuken hüküm ifade etmediği halde davalının fesih gerçekleşmiş gibi benzer kon-septle aynı iş yerini kullanmaya devam ederek sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle BK'nın 44. maddesi ve 161/son maddesi gereğince indirim yapılarak takdiren 70.000 Amerikan Doları cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taraflar arası sözleşme ilişkisi fiilen sona erdiği ve teminatın cezai şartın teminatı olarak öngörülmediği gerekçesiyle 20.000 Amerikan Doları bedelli Teminat mektubunun davacıya iadesine, nakde çevrilmiş ise bedelinin birleşen dava tarihinden ticari iskonto faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı birleşen dosya davacısının 818 sayılı mülga E-BK'nın 106.maddesine aykırı olarak, davacı birleşen dosya davalısına karşı ileri sürdüğü aksaklıkları düzeltmesi için mehil vermeden sözleşmeyi feshetmesinin haksız fesih oluşturması ve fesih ihtarına rağmen feshin bulunmadığı yolundaki mahkeme gerekçesi yerinde değil ise de, mehil verilmeden yapılan fesihte anılan yasanın 107. maddesindeki koşulların mevcut olduğunun da iddia ve isbat edilmemiş bulunması nedeniyle haksız olmasına ve feshin haksız olduğunun kabulünde herhangi bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı birleşen dosya davacısı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davacı birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, mahkemece karşı tarafça yapılan feshin haksız olduğuna ve bu nedenle davalı birleşen dosya davacısının 70.000 USD cezai şart ödemesine karar verildiği halde birleşen davadaki teminat mektubu iadesi isteminin kabulü hatalı olmuştur. Mahkemece, davacı birleşen dosya davalısının hükmedilen miktardan daha az olan teminat mektubunu elinde tutmasında anılan nedene dayalı olarak haklı olduğu kabul edilerek buna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, istemin kabulü yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇYukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı birleşen dosya davacısı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle mümeyyiz yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6.026.40 TL.temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı birleşen davada davacı alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davacı birleşen davada davalıya iadesine, 18.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.