Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 266 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22450 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi....... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından 58 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir.TTK'nun 688/6. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanun'un 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. HGK'nun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır.Somut olayda takip dayanağı bonolardan, 20.7.2012 keşide tarihli ve 10.9.2015, 10.10.2015, 10.11.2015, 10.12.2015, 10.01.2016, 10.02.2016, 10.3.2016, 10.4.2016, 10.5.2016, 10.6.2016, 10.7.2016, 10.8.2016, 10.9.2016, 10.10.2016, 10.11.2016, 10.12.2016, 10.01.2017, 10.02.2017, 10.3.2017, 10.4.2017, 10.5.2017, 10.6.2017, 10.7.2017 vade tarihli olanlarda tanzim yeri olmadığından bu senetlerin kambiyo vasfı bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece, kambiyo vasfı bulunmayan senetler yönünden borçlu hakkındaki takibin İİK'nun 170/a maddesi gereğince re'sen iptaline karar verilmesi gerekirken, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru değil ise de, inceleme konusu karar alacaklı tarafından temyiz edildiğinden aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak, mahkemece, öncelikle alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkının bulunmaması nedeniyle İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden ve bu maddede tazminata ilişkin bir düzenleme bulunmadığından kambiyo vasfı bulunmayan senetler yönünden alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.