MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.KARARDavacı,avukat olarak davalının vekaletini üstlenerek... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/28 esas sayılı dosyasında davalıyı temsil ettiğini ve davanın sonuçlanmasından sonra ilamda hükmedilen vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline dönük olarak davalı adına icra takibi yaptığını,bu icra takibi sonrasında davalı tarafından haksız olarak azledildiğini ve vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek;15.550 TL akdi vekalet ücreti, 8.250 TL yasal vekalet ücreti ile 1.006 TL icra dosya vekalet ücreti olmak üzere toplam 24.756 TL'nin azil tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı,azil işleminin haklı sebebe dayandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile; 8.250,00 TL kanuni vekalet ücreti, 15.500,00 TL akdi vekalet ücreti ve .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/2801 Esas sayılı dosyasından kaynaklanan 1.006,00 TL kanuni vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.2-Dava,taraflar arasında yapılan vekalet sözleşme ilişkisine dayalı olarak doğan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında kurulan vekalet ilişkisi kapsamında davacı avukatın davalı adına açtığı davaları takip ettiği ve ücrete hak kazandığı hususu dosya kapsamı ile sabit olup,bu hususun mahkemeninde kabulünde olduğu anlaşılmaktadır.1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin dördüncü fıkrasında “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarının incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.Somut uyuşmazlık itibariyle davalı tarafından verilen vekalete dayalı olarak davacının davalı adına açılan davaları avukat olarak takip ederek hizmet verdiği,ancak bu hizmet ücretine ilişkin taraflar arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davacı avukat Avukatlık Kanunu hükümleri gereğince akdi vekalet ücreti istemeye hak kazanmıştır. Ancak Avukatlık kanununun 164. maddesine göre davanın ve takibin parayla değerlendirilmesi halinde %10 ile %20 arasında oran belirlenirken hangi ölçünün esas alındığının da gerekçeli olması gerekir. Mahkeme karar gerekçesinde tarafların %20 oranı üzerinden ücreti kararlaştırdığı gerekçesiyle.... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/28 esas sayılı dosyasına ilişkin yapılan akdi vekalet ücreti hesaplamasında oran olarak en üst sınır olan %20 oranı esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm verilmiş ise de,dosya içeriği itibariyle taraflarca bu oranın kararlaştırıldığına dair davalının bir kabulü bulunmadığı gibi bu hususun davacı tarafından da yasal delillerle ispat edilemediği anlaşılmaktadır.Öncelikle belirtmek gerekir ki avukatın vekaletini üstlendiği işi 1136 sayılı yasanın 34. ve BK.nun 390/II.maddesine göre özenle görülmesi için gerekli çabayı gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır.Dolayısıyla avukatın en üst sınırdan vekalet ücretine hak kazanabilmesi için normalin ötesinde bir çaba ve emek harcaması gerekir. Bu itibarla bu oran belirlenirken davalının sarf ettiği emek ve mesai ile dava ve takibin ve uyuşmazlığın niteliği gözardı edilmemelidir. Mahkemece %10 oranın aşılması halinde somut dayanakları gösterilmelidir.Hal böyle olunca mahkemece yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durularak yapılacak inceleme ve hesaplama sonucuna göre belirlenecek akdi vekalet ücreti üzerinden hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.