Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26237 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7040 - Esas Yıl 2014





Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Davacının tutuklu kaldığı dönemde sahibi olduğu otelin davacının babası tarafından işletildiği, davacının 2010 yılında oteli kapattığı tarihe kadar 6 aylık süre için vergi beyannamesine göre elde ettiği 1.551,71 TL tutarındaki kârın esas alınması suretiyle 1 güne karşılık gelen kâr oranı üzerinden davacının otelinin isnat edilen suçlar nedeniyle belediye tarafından kapatıldığı 20 gün süre ile sınırlı olarak hesaplanacak 173 TL'nin maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, maddi tazminatın 7.553 TL olarak hesaplanmak suretiyle fazla tayini,2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacının tutuklu kaldığı süre dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini,Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.