MAHKEMESİ : Bodrum 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/09/2014NUMARASI : 2012/351-2014/421Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi ve manevi tazminat, muarazanın giderilmesi ve müdahalenin meni davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı ve davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı şirket vekili Av. Ö.. A.. ve davacı asil K.. B.. geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından açılan maddi ve manevi tazminat, muarazanın giderilmesi ve müdahalenin meni istemlerine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden (imalatlara ilişkin taleple sınırlı olmak üzere) 20.000 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin ve dava dilekçesinde neticei talep kısmında talep ettiği diğer taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir olunarak karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı şirketin A. sitesi için A ve B mahallelerinin deniz tarafından 8 pafta 1664 parsel nolu arazi içinde olan büfeyi ve yerini, maliye hazinesinden kiraladığını, davalı tarafından kendisine alt kiraya verilen Muğla ili, Bodrum İlçesi, Bitez Beldesi, Balcılar mevkiinde kain ve A. Tatil Sitesi, A mahallesinde yeşil plaj olarak adlandırılan yerdeki iş yerine haksız olarak el atıldığını, davacının haberi ve muvafakati olmadan iş yerine el konulduğu, açık ve kapalı alanların yıktırılarak içindeki eşyaların gasp ve tahrip edilmiş olduğunu, site içinde başka bir mahalleye taşındığını, kira kontratının 13.maddesinde belirtildiği gibi davacının 1 Mayıs tarihinde faaliyete geçmesinin engellendiğini, iş yerinin çalıştırılmayacak hale getirildiğini, maddi ve manevi zararların dava dosyası içinde mevcut Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/302 D.İş sayılı tespit dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda belirlendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ileride talep etmek üzere şimdilik 20.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi zararın hüküm altına alınmasını, muarazanın giderilmesini ve kiralanana yapılan müdahalenin önlenmesini istemiştir. Davalı vekili, kira sözleşmesinin iki kişi ile yapılmış olmasına rağmen eldeki davanın bir tek kiracı tarafından açıldığını, sözleşmenin süresinin 01.11.2008-31.10.2010 tarihi olarak belirlendiğini, kiralanan yerin 6 m2 lik büfeden ibaret olduğunu, dava konusu yerin daha önce de davacıya senelere sari olarak kiraya verildiğini,davacının kiralanan alan dışında bir kısmı kıyı kenar çizgisi içinde yine bir kısmı da davalı şirket tarafından kamuya yeşil alan olarak terk edilen ve hatta yol dahilindeki yerlerde daha önce davalı şirket tarafından kıyı kenar çizgisi dışında yapılmış yerlere ilave olarak mutfak genişlemesi ve yazıhane ile iskele ve beton alanlar imal edildiğini, kira sözleşmesinin 10.maddesine göre işletmecinin sözleşmenin sona ermesi veya feshi, teslimi halinde izinli yada izinsiz yaptığı tadilat ve ilaveleri bedel talep etmeksizin davalı şirkete aynen devredeceğini, izinsiz tadilatın sebep olduğu zararları da ödeyeceği şeklindeki hüküm bulunduğunu, yine sözleşmenin 24. maddesindeki işletmecinin tesislerde yapmış olduğu her türlü iyileştirme ve güzelleştirme yatırımlarını bedelsiz olarak şirkete kalır şeklindeki hükmü uyarınca davalı şirketin zilyet bulunduğu kiraya verilen yer dışındaki bir kısım tesisleri de davacının kullanımına bıraktığının açıkça belli olduğunu, davacıya keşide edilen irade bildirimleri ile kira süresinin 31.10.2010 tarihi itibarı ile sona erdiğinin bildirildiğini, davacının davalının teslim ettiği bir kısım işletmeyle ilgili musakkaf olmayan üstü sadece kapalı alanlar dışında deniz kenarına iskele yaptığını, beton güneşlenme terasları oluşturduğunu ve bunların üzerine duş, soyunma kulübeleri gibi sair imalatlar yaptığını, anılan imalatlar ile ilgili olarak Bitez Belediye Başkanlığı tarafından yıkım kararı alındığını, kiracının tek başına tedbir talebinde bulunamayacağını, buna ilişkin genel kurul kararının da olduğunu, sözleşmede bu yerin büfe yeri olarak geçmekte olup, musakkaf yerlerden olmadığını, dolayısıyla 6570 sayılı yasaya tabi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Bitez Belediyesi tarafından kira sözleşmesinden önce davalının yeşil plaj önünde imal ettiği iskele ve güneşlenme terasının yıkılmasına karar verildiği, karara itiraz edildiği ve Muğla idare Mahkemesi'nin 2008/1764 esas sayılı dosyası ile itirazın reddedildiği, taraflar arasında yapılan kira sözleşmesinde kıyı şeridinde yer alan büfenin kiralandığı, davacının büfe ve etrafında dava konusu zarar taleplerine dayanak bir kısım imalatların gerçekleştirildiği, sözleşme konusu yer büfe olup büfe haricindeki alanlara davacı tarafından yapılan imalatların kıyı şeridinde kaldığı, davalının sözleşmeyle bağlılık kuralı gereğince sözleşme kapsamında olan alanla ilgili olarak işlem yapma yetkisi olup sözleşme kapsamında olmayan alanlarla ilgili olarak müdahale hakkının bulunmadığı, davacının yapmış olduğu imalatların yeşil plaj olarak isimlendirilen alanda bulunmakta olup Bitez Belediyesi'nin yıkım kararının muhatabının davacının olması gerektiği, söz konusu alana yapılan imalatların davalı tarafından yapıldığının her iki tarafın da kabulünde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye konu yerin vasıf ve niteliği göz önüne alındığında taraflar arasındaki hukuki ilişkiye 6570 sayılı kanununun uygulanma olanağının olmadığı, sözleşme konusu yerin 6 m2 lik büfe yeri olduğu, bu alan dışındaki yerlerde davacının yapmış olduğu imalatların bulunduğu alanın ise kira sözleşmesinin yazılı yapılmış olması ve sözleşmede buna ilişkin bir hüküm bulunmaması karşısında kira sözleşmesinin kapsamına dahil edilmesine olanak olmadığı, davalının davacının sözleşme kapsamı dışında ve kamusal alanda kalan yerde yapmış olduğu imalatlara müdahale ederek bunlara vermiş olduğu zararlardan sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, davacının yapmış olduğu imalatlara davalının müdahalesi sonucu imalatlarla sınırlı olmak üzre davacının uğramış olduğu zarar alınan bilirkişi raporuna göre 103.138.30 TL olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davacının imalatlarla sınırlı olmak üzere maddi zararlarına ilişkin tazminat talebinin kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmeye 818 sayılı Borçlar Kanunun uygulanması gerektiği, davalının sözleşmenin feshini ihtar etmesi ve sözleşmenin süresinin dolması karşısında davacının sözleşmenin yenilendiği ve devam ettiği iddiasının kabul görmediği gerekçesiyle meni müdahale, ticari gelir kaybı ve muarazanın giderilmesi taleplerinin reddine, davalının eyleminin kişilik haklarına saldırı olarak nitelendirilme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle manevi zarara ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.11.2008 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 10. maddesinde, işletmecinin, şirketçe kendisine teslim edilen işyerini aynen muhafaza etmek zorunda olduğu, işletmeci kendisine teslim edilen tesislere ait binalarda, şirketin yazılı muvafakatini almaksızın hiçbir tadilat yapamayacağı, işletmecinin, işyerini hangi sebeple olursa olsun (sözleşmenin sona ermesi veya feshi) teslimi halinde, izinli yada izinsiz yaptığı tadilat ve ilaveleri bir bedel talebinde bulunmaksızın şirkete aynen devredeceği ve izinsiz tadilatın sebep olduğu zararları da ödeyeceği, 24.maddesinde, işletmecinin, sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ettiği veya işletmecinin sözleşme hükümlerini ihlal etmesi nedeniyle sözleşme fesh edildiği takdirde şirketin, işletmecinin vermiş olduğu teminatları irad kaydedeceği ve işletmecinin tesislerinde yapmış olduğu her türlü iyileştirme ve güzelleştirme yatıımlarının bedelsiz olarak şirkete kalacağı kararlaştırılmıştır.Sözleşme ile kiralanan büfe olarak kullanılmak üzere davacı kiracıya kiralanmıştır. Kiralananda kira sözleşmesinden önce imara aykırı olarak bir takım eklentiler yapılmış, kiracılık süreci içinde de davacı kiracı tarafından kiralanana iskele ve güneşlenme terası yapılarak imara aykırılıklar sürdürülmüştür. Bitez Belediye Encümeni'nce 11.06.2008 tarihli kararla yıkım kararı alınmış, bu kararın iptali için Muğla 1.İdare Mahkemesi'nin 2008/1764 Esas 2009/2575 Karar sayılı dosyası ile açılan dava redle sonuçlanmıştır. Bu durumda belediye tarafından yıkım kararı verildiği, bu kararın idare mahkemesince iptal edilmediği ve sözleşme dışı yerlere yönelik yapılan imalat bedellerinin istendiği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu konudaki istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.