Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2615 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9766 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun nitelikli cinsel istismarıHÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetDÜŞÜNCE : Onamaİlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan mağdur vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 20.05.2014 gün ve 2013/14-287 Esas, 2014/273 sayılı Kararında da belirtildiği üzere; katılma konusunda ayırt etme gücü olmayan mağdur küçük veya malulün kanuni temsilcisi ile CMK'nın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen vekilin iradelerinin çelişmesi halinde kanuni temsilcinin iradesine üstünlük tanınması gerektiği, suç tarihinde dokuz yaşındaki mağdurun velayet hakkına haiz babası ile annesinin kovuşturma evresinde, sanıktan şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında, mağdura yaşı nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve kurulan hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da hukuki dayanaktan yoksun olduğundan, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,Sanık müdafiin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Hükümlerden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin çıkartılarak yerlerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.