MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİDAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta sonu çalışma ücreti, sosyal haklar ve yıllık ücretli izin alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili davalılar aleyhine haklı fesih iddiası ile kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra fazla çalışma, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve sosyal hak alacaklarının tahsili talebi ile dava açmış,Davalı ... vekili 10.12.2012 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesine karşı 24.12.2012 tarihinde, yasal 2 haftalık süre içerisinde verdiği cevap dilekçesini sunmuş, cevap dilekçesinde savunmalarının yanı sıra delillerini ve bu bağlamda tanıklarının isim ve adreslerini bildirmiştir.Taraf vekilleri ön inceleme duruşmasına katılmışlar,Ön inceleme duruşması sonundaki aynen;“…Son tahkikata geçildi.Tarafların gösterdikleri tanıkların celp edilip, dinlenilmelerine, masraflarının yatırıldıkları avanstan karşılanmasına, avans yok ise masrafları yatırıldığında celp edilip, dinlenilmelerine.Tarafların tanıklarını getirirlerse dinlenmelerine,Davalı vekilinin gösterdiği tanıkların davetiye ile celbine her bir tanık için 35 TL. tanıklık ücreti yatırılması için 2 haftalık kesin süre verilmesine….” Şeklinde ara kararı alınmıştır.Bir sonraki 09.07.2013 tarihli duruşmaya davacı vekili ile davalı .... Vekili katılmış, davalı ... vekili mazeret bildirmiş,Davacının iki tanığı dinlenilmiş ve aynen;“ Dinlenen tanıklara 20 TL. tanıklık ücreti ödenmesine,Olay yeterince aydınlandığından diğer tanığın dinlenilmesinden sarfı nazar edilmesine,Davalı ... vekilinin mazeretli sayılmasına,Davacı vekilinden 250 TL. alınarak dosyanın bilirkişiye tevdiine” şeklinde ara kararı oluşturulmuştur.Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş,Davalı ... vekili sonraki oturumda ve diğer oturumlarda verdiği dilekçeler ile tanık dinlememeye ilişkin ara kararından rücu edilerek tanıklarının dinlenilmesi talebinde bulunmuş,Mahkemece bu konuda bir ara kararı oluşturulup, bu talep hakkında bir karar verilmeden yargılamaya devam edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalılar vekilleri ayrı ve özellikle ... Vekili tanıkları dinlenilmeden karar verildiğini ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirterek temyiz etmişlerdir.Dosyada öncelikli sorun ... hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip, edilmediğidir.Hukuki dinlenilme hakkı 6100 Sayılı HMK. nun Hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. Maddesinde aynen;“MADDE 27- (1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.(2) Bu hak;a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,b) Açıklama ve ispat hakkını,c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. “ şeklinde düzenlenmiştir.Maddenin 2/b bendinde belirtilen “…. ispat hakkı “ delil sunma hakkı olup, taraflar yasal ve süresinde olmak koşulu ile her türlü delili sunma ve delillerinin toplanılmasını isteme ve bu bağlamda tanıklarının dinlenilmesi isteme hakkına sahiptir.... davaya karşı vekili marifeti ile süresinde cevap verip, cevap dilekçesi ile delillerini ve bu bağlamda dinletmek istediği iki tanığı bildirmiştir.Mahkemece ... tanıkları “ Olay yeterince aydınlandığından diğer tanığın dinlenilmesinden sarfı nazar edilmesine,” şeklindeki ara kararına istinaden dinlenilmeden karar verilmiştir.Mahkemenin ön inceleme duruşmasından sonraki 09.07.2013 tarihli oturumda aldığı “ Olay yeterince aydınlandığından diğer tanığın dinlenilmesinden sarfı nazar edilmesine,” şeklindeki ara kararı usule uygun değildir.6100 Sayılı HMK. nun “Tanıklardan bir kısmının dinlenilmesiyle yetinilmesi “ başlıklı 241. maddesinin somut olayda uygulama yeri yoktur.Bu maddenin konuluş amacı yasa gerekçesinde de açıkça belirtildiği şekilde davayı uzatmak amacındaki tarafın bu konudaki çabalarını önlemektir.Oysa somut olayda davalı ... vekili tanıkla ispatı mümkün bir uyuşmazlıkta iki tanık bildirmiş ve bu tanıkların dinlenilmesi için talepte bulunmuş ancak bu tanıklar dinlenilmediği gibi Mahkemece Şirket vekilinin müteaddit dilekçeleri ile yaptığı başvuru hakkında da bir karar verilmemiştir.Davalının, tanık bildirerek davayı uzatmak istediğinden söz edilemez.Mahkemece; sadece davacı tanıkları dinlenilerek, süresinde tanık deliline dayanan davalı ... tanıklarının dinlenilmemesi Anayasal ve Yasal hukuki dinlenilme, buna bağlı adil yargılanma hakkının ihlali olup, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.